mevsim kış...ay ocak...karanlık bir sokak ortasında öyle içime çekiyorumki buz gibi havayı, dudak tiryakiliği değil titremem, kalbim donuyor...içimde aşk kırıklıkları, geceye kar değil kan yağıyor...
Ayrılık eşittir aşk kırıklıkları; dönüşü olmayan bir yol, Yalnızlık; yıkılmış bomboş bir kalp, kimbilir Kaç sevda kül oldu böyle , kal diyor Gözyaşım, Yıllar ise git! belki birazdan biter Bu roman da, yıkıldı nazdan, gururdan Ne aşklar, tüm besteler Ağlıyor yine, her makamdan, kal diyor bütün Şarkılar, Yıllar ise git....
sen Nezaman gelsen aklıma... Gelip oturuyor Acı bir tebessüm dudaklarıma... sensiz melodilerin kırılmış Notası...Buruk sesi geliyor kulaklarıma derinden...Daldaki yuvasından minik Bir kuş düşüyor...Sıcak avuçlarıma çırpınarak çaresiz...
işte bende seni Nezaman düşünsem, sen Nezaman aklıma gelsen, hüzünlü bir ağırlık Çöküyor gönül yapraklarıma... Kaldıramayacağım kadar ağır olan... taş basıyor yüreğimin Umutlarına sanki yokluğun... Henüz minicik bir tomurcuk umutlarıma Kar düşüyor...
üşüyorum...