aşk iki kişinin tek bir bedene sığmasıdır bu yüzden tek kişiliktir . Eşinizi kendi parçanız gibi düşünün senin elin kesilirse onunda kesilmiş sayılır ve canı yanar gerçek aşk budur .
size göre iki kişilik olsa da, mehmet rauf'un yasak aşka özendiren eylül isimli romanını okuyan ve kendi kendine eyluldeki gibi sev diye telkinde bulunanlarda üç kişiliktir.
Güzel kardeşlerim; bu tip insanlar aşkı yaşayacak bir kişiyle yetinmeyip, bir de stepne (#41961) edinirler.
Ki dahi işinize gelmeyip yol verdiğiniz zaman da "adam değilsin" derler.
aslına bakarsak iki kişiliktir. birincisi sizsinizdir, ikinci kişiliğiniz sadece o nun ismini duyduğunuzda ortaya çıkan kişiliktir. bi de bu aşk kişilikli insanda anlamlanıyor o ayrı konu tabi.
aşk karşılığı varsa iki kişiliktir elbette. genellikle erkeklerde gördüğüm bir şey ki birden fazla kadına aşık olabilmektedirler. bu kadın için dahada zordur. tek erkeğim olsun onun için yaşayayım der. erkek 2-3 kadına aynı anda aşık olabiliyor sadece sebepler farklı. ben çözemedim bir insan kalbine bedenine nasıl sığdırabiliyor 2-3 kişiyi. evet bunu yaşayan biri olarak söylüyorum. farkettiğimde terkedilende ben oldum. bir taraf mutlaka mutsuz olmalıdır bu başka bir konu. erkek sürekli dener kadınlarını hangisi beni daha çok tatmin ediyor egomu rahatlatıyor mutlu ediyor ve aileme yakışıyor diye. kafa karışıklığı bitene kadar devam eden bu durumun sonunda erkek seçimini yapar. arada ziyan olanda olur üzüldüğüyle kalır. şimdi ben yaşadım diye yazmıyorum bunları. genel gözlemlerim bu. dürüst erkek yok mu var elbette çok azaldılar bence bir şekilde çoğalmalılar. son olarak kimse kimsenin aşkını tam olarak bilemez sen bile şaşıp kalıyorsan yaptıklarına düşüncelerinle baş edemiyorsan karşı taraf sadece bir aracıdır bunları görebilmen için. onun gözleri bahanedir, yangını oluşturuan bir kıvılcımdır.
iki kişiliktir. ancak bazen sayı artabilir. sevdiğiniz kızın/erkeğin sevgilisi vardır ve eliniz kolunuz bağlıdır. platonik aşk diyoruz biz buna. hiç bulaşmamakta fayda vardır.
Farklı bir okumayla, farklı bir yoruma tabii tutulabilecek sorudur. Şöyle ki "aşk kaç kişiliktir" sorusunu eğer aşkın kendisinin bir kişiliği olduğu şeklinde yorumlarsak ortaya çıkacak yorum daha farklı olacaktır. Aşk bir kendinde varlık olsaydı eğer "aşk" dediğimiz durumun bir "kimlik bunalımı" olması icap ederdi. Bu eksende de aşkın kişiliğinin iki farklı biçimde ortaya çıkması icap ederdi:
1) Herkesin âşık olma biçiminin aynı olması,
2) âşık olacak kişiye göre aşkın farklılık göstermesi...
ikinci seçenek bir "kişilik" durumunda son derece olağandır. ilk seçenek ele alındığındaysa aşkın bizzat bir hastalık olduğu sonucuna rahatlıkla ulaşabiliriz.