birini çok seviyorsanız hissedilecek olan duygudur. onun bırakıp gitmesi, terkedilmenin insanda yaşattığı eziklik duygusu ile nefrete dönüşür aşk. bir insan hem çok sevdiğiniz hem de çok nefret ettiğiniz olur.
nefretinizden ağzını burnunu dağıtasınız gelir, her hareketi batar, ama aşkınızdan da içinize sokasınız gelir, istemeden size dokunması bile tekrar aşık eder. çigiler kolay geçilir, bu yüzden bütün aşklar fırtınalıdır. dingin, sakin aşk yoktur...
Kimi zaman aşkın yansımasıdır nefret,
Kimi zaman da gerçeğin çıplaklığıdır nefret,
Yüreğiniz buz kestiğinde
içinizi acıtan nefrettir;
Yüreğinizi sararsa
Minik bir çocuğun saflığı
Yalnızca aşktır bu…
Aşk da nefret de yansımalar oyununda
Sürekli rol değiştirirler,
Tıpkı bir bukalemun gibi…
içinizde hep bir acaba
Sorusunun çığlıkları kopar
Nefretin belki bir gün
Aşka dönüşebilme ihtimaline dair…
Ama aşk da nefret de,
Sadece birer yansımalar oyunundaki,
Yansımalar karmaşasıdır.
ilhan irem'in aşk değil nefret değil şarkısında hafiften üstüne bastığı mevzudur.
Beynindeki ağları kalbime örmeyeceksin
Sevgi dolu yalanlarını söylemeyeceksin
Sevgim öyle çöktü ki altında ezileceksin
Artık benim nefretim bile değilsin
Bir duygu bir duygu bu
Düş değil gerçek değil
Bir duygu bir duygu bu
Aşk değil nefret değil
Benim için artık sen
Koskoca bir boşluksun
Düşünmeden yaşanılmış
Bir kötü sarhoşluksun
içimdeki boşluğa el sürmeyeceksin
Artık benden bir iz bile görmeyeceksin
Öylesine uzağım ki erişemeyeceksin
Artık benim nefretim bile değilsin
sözler olsun, şarkı olsun süperdir.
olayı iyi özetler.
ikisi de bir aşkın en uç çizgileridir. sınırda gezinmektir. ve biri ağır basmak zorundadır, bu ilişki de, aşk olursa zaferdir. nefret olursa yenilgidir.
