--spoiler--
Kesilmis bir koyunun kasap dükkanındaki manzarası hosa
gitmez,hatta bazılarına iğrenç görünür. Fakat usta bir asçının elinde nefis bir et
yemeği olduğu zaman,dükkandaki manzarasına bakmayanlar bile onu istahla
yer. Ask da böyledir. Aslında sehvettir, yani hayvani bir istek. Fakat romantik bir
muhayyele onu o kadar süsler ve güzellestirir ki,askın ilahi bir duygu olduğuna
inanırız. Yüzlerce yıldan beri bu sairane tarifleri dinleye dinleye askın insanüstü
bir sey olduğunu sanmısızdır. Gerçekte sehvet isteğinden baska bir sey değildir.
...
Askın sehvetle aynı sey olduğunun kesin bir delili de vuslattan sonra ikisinin de
sönmesidir.
- Yıllarca süren asklar nedir?
- Vuslata erememenin,yahut çok geç ermenin, belki de asıktaki geç soğuma
karakterinin neticesi…
.....
- Sevilen ne kadar güzel ve çekici olursa ask da o kadar siddetli ve uzun olur. Bazı
kadınlar veya kızlar bilmeden karsısındaki erkeği delirtir. Bazıları sanatkardır.
Bunu bilerek yapar. Kadın, oldukça iptidai bir yaratıktır,ama erkeği sürüklemek
bilgisinde çok ustadır. Vuslattan sonra erkeğin bıkacağını sezdiği için onu daha
çok bağlayacak türlü hünerler gösterir. Böylece ask olgunlasır. Sözün kısası,
sairin dediği gibi: Mecnun’a cihan dopdolu Leyla görünürmüs.
....
Sehvet, hayatın en büyük prensibidir. insan neslinin tükenmemesini sağlar. insan,
akıl ve duygu bakımından çok üstün ve ileri olduğu için bu prensibi de
olgunlastırmıs,güzellestirmistir. Yiyeceğini, giyeceğini,barınağını güzellestirdiği
gibi. Sehvet,ask haline geldikten sonra artık insanlar arasında yarıs baslamıs ve
beyinler, muhayyeleler gerçekte olan güzellerle kanmayarak onları icad etmek
yoluna gitmistir. Sevgiliyi asık yaratır,sonra tapar. Onda essiz güzellikler ,
büyüklükler bulur. Aslında alelade bir kız veya kadındır,ama Mecnun’un Leyla’yı
görüsü gibi onu ilahlastırdıkça artık ask denilen tezahür baslamıstır. Bununla
beraber ask lüzumlu bir seydir.
Yasamayı tatlı bir hale getirdiği, ihtiras olduğu için lüzumludur.ihtiraslar çok defa
parlak ve olumlu neticeler doğurur. Siyasette , ilimde, sanatta ihtiras olmasa
belki de bugünkü medeniyet olmazdı. Ask bir nevi anormal duygudur,asıklar da
anormal hastalardır,ama ruh hekimliği bakımından her büyük insan da az çok
anormal sayılır. Bütün insanlar tam normal olsa insanların akıllı ve suurlu
hayvanlardan farkı kalmaz
Aşk şuan herkesin dilinde dolaşan birden fazla hatta her hoşlandığı kişiye aşık olunduğunu belirten basit duygu. Fakat normalde bence sadece 1 kez aşık olunur. Ve o ya senin hayatının devamıdır. Ya da hayatının en büyük kaybı. Aşk kolay bir duygu değildir.
“Aşk imiş her ne var âlemde
ilim bir kîl u kal imiş ancak.” fuzuli.
Bence en sağlam tespiti bu abimiz yapmıştır.
(Dünyada her ne var ise kaynağı aşktır; ilim ise koca bir dedikodu.)
evrim sürecinin insanlarda geliştirdiği çifleşme arzusunun en üst noktasıdır... genetik hastalıklar gibi insana özel bir beyin hastalığıdır... takıntıdır...
hiç beklemediğin bir anda kalbinden vurulmak ,eski bir yarayı sarmak,uykuya dalmak yada kâbustan uyanıp iyi olanı görmek, zamanla hissetmek, düşünmek gerçek olanı bulmaktır ...
sevgilisi olanlar aşkı tanımlayabileceğini düşünür. aslında sadece saçmalarlar.
halbuki aşk sevip de sevilmemektir, hiç kimsenin seni sevmediği düşüncesiyle her gece baş başa kalmaktır. en sonunda da aşk diye bir şey olmadığına kendini inandırmaktır.