aşk vardi ,simdi de var , bundan sonra olucaktir efendim..ama aşk;iki bacak arasinda degildir.böyle diyenler gercek aşk'i tatmamistir.asik oldugunu sanmistir.hoşlanmalar niyeyse aşk diye tarif ediliyor.
aşk ; şehvet olsaydi eger,eşekler aşkin şahini yaşardi.*
Aşk bencil bir duygudur... Aslında yoktur. Kim, karşısındaki tatmin olsun diye bir kaosun girer ki? Kim, sevgilisi aşkı tatsın diye başlar ki sevdaya. aslolan Aşkı aramaktır her şey ve aşka aşık olmaktır. Aşk yoktur. Çok üzgünüm. "Aşık olma arayışıdır" varolan sadece... Bu yüzden hepimiz aslında "aşka aşığızdır." insan bir tek şeye aşık olur; O da aşkın kendisidir. "aşk" eğer, saf olarak doğada bulunsaydı, bir başkasına aşık olma şansını yitirirdi insanoğlu. Aksi taktirde, aşık olmadığı halde, neden içinde kıpırtılar hisseder insan? Birine, yaslanacağı, dokunacağı, kokusunu, nefesini hissedeceği birine neden ihtiyaç duyar ki? Bu ihtiyaca aşk demek mümkün değildir. Çünkü o durum, "aşkı arama duygusudur" sadece... aşk yoktur, aşkı arayış vardır.
doğrudur. ama şu şekilde bakarsak sevgilisinden yeni ayrılan birine göre aşk acıdır, ızdıraptır. ama çok iyi giden bir ilişkisi olan birine göre içinin ısınmasıdır, mutluluktur, yaşama sevincidir. bu yüzden aşk diye bir şey ya vardır ya yoktur. hep hayatımızda olması umudu içimizden eksilmesin..
aşkın tanımıyla ilgili bir önermedir. aşkın olmadığını ifade eden bir başlık açıp da içinde aşkı tanımlamak, sonrada geçicidir demek nedir? analitik düşünelim biraz, yapmayın etmeyin. eger bugün burada aşk ile ilgili bir başlık var ise aşk vardır. gördüğüm kadarıyla burada tartışılması gereken konu "aşk bir yanılsama mıdır?" olmalı.
herkes kendi tecrübelerine göre milyon tane tanım yapabilir bu sözcük için. kimisi acı çekmiştir sürekli bok atarak kendisini haklı duruma getirme eğilimine girebilir, kimisi de aşkın o mükemmel anını yaşayıp şirrlerinde yer verebilir.* bende kendi tanımımı yapiyim.
aşk, bilinçaltımızda bulunan tüm duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarımızın ortalamasını tutturabilmiş kişilikler üzerinde hissettiğimiz çekim etkisidir. bu işlemler bilinçaltımızda gerçekleştiği için de bu çekime karşı koyamayız. bu noktada duygunun bilince varması durumunda yaşanan afallama insanın kendi kişiliğini tanıdığı, iyi bildiği yanılgısıdır. oysa ki her insan belirli bir oran dahilinde arzularının ve tatminsel ihtiyaçlarının egemenliği altındadır. dolayısıyla ilk şok atlatıldıksan sonra mantık süreci başlamalı, oluşturulan yeni amaca ulaşma yöntemleri karşıdaki kişiliğe saygı gösterilerek uygulanmalıdır. çoğu insan bu noktada yanlış yapmaktadır, yada karşısındaki insanın bakış açısını düşünemediğinden herhangi bir reddedilme sonucu acı çeker. bu seferde durumun içine duyguları tatmin etmek için belirli oranda bencillik girer. kompleks bir duygusal çorba oluşma olasılığı yüksek olduğu için insanlar bunu kafalarında mantıklı bir süzgeçten geçiremeyebilir, dolayısıyla duygu ya tamamen red edilir, yada tamamen kabul edilir.
bence bu başlığın da bu sürecin sonuçlarından biri olma olasılığı yüksektir. ayrıca insanın hormonal işleyişini aşka bağlayan zihniyetide buradan kutluyorum. bir tek aşık olunca hissediyorsun onu dimi canım?
iznim olmadıkça alamazsın bendekini benden
Eğer ki alsan hesap sorar bendeki senden
Böyle sorgu sual beklerken abdiyetten Ne çıkar planladığın çirkin art niyetten?
Bu miskinlik keyfiyetten
Hali vakti yerindelikten
Her şey günlük gülistanlık olacak olsaydı gerçekten imtihan olmazdı!
Gelişi güzel doğar,büyür,ölürdük
Alimler olmasaydı biz şuanda kördük
insan öyle yaradılış ki;düşünür,taşınır,hamle yapar
Sorgusuzca başına buyruk doğrularını savunuyorsun
yanlış fikirlerden yanlış bir sen yaratıyorsun (sen)aferin!
Sen abartıyorsun rahat yaşamla sapıtmayı
istanbul üstünden geçmiş bırak kendini korumayı
iyiden iyiye bakıyorum da yoldan raydan çıkmışsın
Tenine dokunan ellerden bir koleksiyon yapmışsın aferin!
O yataktan bu yatağa yatıp takılıp sızmışsın, bu zihniyetle aşkı yorgan altlarında aramışsın aferin!
Akrep ateş çemberinde harekiri yaptı sahiden
pozitif olana dek negatifim kuzen
Erkek alana dek istediğini sanarsın ki Romeo
ne diller döker de teslim olur kapana Juliet
Kadınlar hassas ve hisli, dilekleri içlerinde gizli hatırla işi bitince kaç Romeo gaddarca gitti?
Kadın olmak zor bu kadar acımasızlık sürerken
Hemcinslerim abazanlıktan oduncasına yanarken
Taksim fuhuş yuvası, partiler karı kız kazanı derken. Koleksiyona yeni bir bebek ekle sabah güneşi doğarken!...
El bebek, gül bebek bu yaşına kadar geldin
Düşünsene bir it heriften sertçe tekme yedin
Geceye aşkla vardın, sabaha yabancı uyandın
Bil ki sonraki gün başka bir baya anlatılacaksın (yeah) Kadını kandırmaksa amaç alayınız yalancı
Kapında köpek olan işi bitince yabancı
Tuzağa düşeni iplemez, yeni bir avı kovalar avcı
Sen karar ver bu olayda kim hakim, kim savcı?
Erkeklerin elinin kiri, kadının boğaza geçirin ipi
Var mı böyle adalet kesin ikisinin de boynunu
Tez helak edin iblisin hile dolu bu oyununu
Uyandırın dünden kalma uyuya kalmış yorgunu
Aşk yok artık, kalmamış bu devirde.
Deme vardır hak yanı ara bul. (Ara bul, ara bul, ara bul, ara bul)
Aşksız olsun, kalbim neşe dolsun deme bu ne fena bir hatadır!
aşkı yaşayamamış kişi söylemi.okyanus ötesindeki sevgiliyi her an düşünen kişi aşk vardır diyor. elli yıl evvel sevdiği sevgilyi düşünen aklına geldikçe ağlayan ihtiyar aşk vardır diyor. mevlana aşk vardır diyor.
"ask diye bir sey yoktur" sozu sadece bir yanılsamadan ileri gelir.ask vardır.tek kişiliktir,can yakar,mantıgın yerini alan bir virus gibidir,hastalık olarak adledebilinir..ask hayattaki dengenin alt ust olmasıyla farkedilir..denge bozucudur.tehlikelidir..