aklımın soğuk gözlemlerini aldım sol yanıma. kalbim buzdan bir çatlak gibi yarıldı. sevme odasının makine dairesi çatlamıştı. kalpsiz de yaşanabileceğini o zaman anladım. gereksiz kalbime bir molotoflu bir kibrit çaktım. o kadar buzdandı ve soğuktu ki yanmaya direniyordu. sadece kapkara bir isle bulandı. bıraktım öylece kaldı. görenler eski bir yangın yeri sanıyordu. oysa parmağını dokunan kara isi yarıyordu yarmasına ama buzun soğuğuna ve yapışkanlığına teslim oluyorlardı. bilmiyordum belki bir el çok sıcaktı ve ucu kalbimin buz damarını çatlatacaktı. aşk denen canavar usulca yaklaştı. artık onunla iyi geçinecektim. ve bir yumruk salladım . dökülen dişlerden çok kanın ivmesel hareketi daha görsel ilgi çekiciydi. aşk, dökülmüş dişleriyle gülümsedi. gülümsedim. belki şimdi gerçekten dost olabilirdik. sonra o bana sol yanımdan bir aparkat salladı. nefesim kesildi. bütün yıldızlar sankş bögrümde toplanmıştı.
