Aşk dediğiniz o bok var ya sadece bir sanrıdan ibaret. Sizin kendi beyninizde oluşturduğunuz mükemmel kişiyi başka birisinin bedeninde var etmek sadece. Ama işler hiç bir zaman öyle yürümez. Belli kuralları var. Basit kurallar bunlar. Her zaman daha fazla seven taraf kaybeder çünkü bir şeyi kolay elde etmek onun çekiciliğini azaltır ve zamanla insanı fazla sevgi boğar. Ikincisi kaçan kovalanır ne kadar kaçarsan o kadar kovalanırsın. Vede birini elinde tutmak istiyorsan asla sevmeyeceksin. Seversen ona değer verirsen karşıdaki dangoz bunu anlar. Ancak egosunu tatmin eder bu onun seni sevmesini sağlamaz. Bu amına koduğum salak dünyasının 21 yılda bana öğrettiği küçük seyler bunlar. Seni sevmiyorsa biri asla ısrar etme bu seni hem küçük düşürür ve karşı taraf daha fazla yüceltir kendisini o sığ ve salak zihniyetinde. Ayrıca babana bile güvenmeyeceksin kendi küçük dünyasında tabulaştırıp inandığı kendi doğrularına ters birşey yaptığın anda seni satar ve bir gram üzülmez. Hayat bu kadar orospu çocuğuyken senin temiz kalmanın imkani yok. Geçmişe dönüp bir bak sende birilerinin ağzına sıçtın onun saf duygularıyla oynadın. Bencillik yaptın. Ama bunları unutup neden bunlar benim başıma geliyor diye mızmızlandın. Yapmadım diyenler siktirin gidin bir geçmişinize bakın.
işte bu şahsiyet tam kalbimin içinde şu anda gözüm ondan başkasını görmüyor. Tek bir gülümsemesine dünyayı değişebilir. Ben bu üç harfli şeyi seviyorum.