istinasız her insanın ömründe bir kez beynini kemiren özel cümle. öyle ya da böyle er veya dişi her adem evladı hayatında bir kez dahi "ömrümü yedin"le başlayıp "aşk dediğin lafı güzaf"la biten veyahut benzeri bir cümleyi kendi kendine kuramadıysa insan olup olmadığı şüphelidir. demem o ki her insan en az bir kez aşık ve olup olacağına pişman olur.
şüphesiz hepimiz bir tunay bozyiğit olamayız. oturup ömür söken gibisinden bir şeyler yazamıyoruz. yalnız şurası da bir gerçek, çoğumuz "hayatımı yazsam acıklı bir roman olur'u içtenlikle ifade ederiz. aşk konusunda yazılan, çizilen, beyaz perdeye aktarılan, oradan beyaz cama transfer edilen, olmadı sahnelenenlerin bu kadar çok beğenilmesi, izlenmesi, popüler olması tam da bu yüzden değil midir? milyonlarca insan yaşadıklarından bir kesit bulabilmek maksadıyla bu eserlere itibar etmez mi?
neyse işte üzerine bu kadar çok konuşulmasına, geğirilerek kusacak raddeye gelinmesine rağmen bildiğimiz laf-ı güzaf değildir aşk.