Çok da karmaşık olmayandır. Sanıyorum arkadaş aşkı müzeye girmiş ve kızıl ötesi lazerli güvenlik sistemi yüzünden yaralanmış insanlar topluluğu ile özdeşleştirmiş.
yani diyor ki;
ask kizilotesi gibidir. sevenler birbiriyle yakin olmali ki aralarinda sevgi akisi olsun. sevdalari baki olsun. bluetot gibi degil yani ask.
yarali muzesidir ask. (burayi ben de anlamadim amk.)
serdar ortaç bu ifadeyle tam olarak ne anlatmak istedi bunu bilemiyorum ama benim aklıma soygun filmlerinde müzelerde sergilenen sanat eserlerinin çalınma sahnelerinde salonu koruyan görünmez(!) kızıl ötesi güvenlik tedbirleri geliyor.
bu sanat eserlerinin saklandığı müzede kızıl ötesi ile korunan ortamda yaralı olmasıyla hareket edemediğini söylerken aşk hırsızı olduğunu da ifade etmek istiyor olabilir.
ne anlama geldiği küçük beyinlerce (!) anlaşılamamış serdar ortaç sözleri.
Türkiyenin en iyi sanatçısının anlam yüklü sözlerini anlayamamışız ne yapalım yazik bize kafa basmıyor işte.
uzun uğraşlar sonucu sözlerdeki üç öğeyi birleştirdiğim öbek.
--spoiler--
Şöyle ki, yazar aşka bir mücevher gözüyle bakmış. ve onu bir müzeden çalmak istemiş. tabi yazar aşk acısı çektiği için yaralı müzesi olmuş. yalnız bu girişiminde müzedeki kızılötesi güvenlik sistemine takılmış. e dolasıyla hareket ederse güvenlik sistemini harakete geçireceği için haraket edemem demiş yazarımız.
ve birleştiriyoruz : aşk bu kızıl ötesi yaralı müzesi hareket edemem
serdar ortaç sarhoşken mi yazdı desem yoksa bali çekerken mi yazdı desem bilemedim. her ikiside olabilir. bu cümlede anlatılmak isteneni bırak mantık kırıntısı yok.
beynin kafatasındaki ilk sızıntının akabinde bağlı olduğu bünyeyi terk etmesi sonucu oluşmuş cümle diyeceğim ancak dilim cümle demeye varmıyor, en iyisi şey diyelim, evet şey...