Aşk, yaralı bir müzede saklanan değerli bir şey ve kızılötesi ışınlarla korunuyor. Bu yüzden de hareket edemiyor. Kızılötesi ışınlardan dolayı.
Serdar bey aşk için böyle bir teşbihte bulunmuş ama anlatım bozukluğu yaptığı için manası pek anlaşılmamış.
Ne kadar tuhaf gelse de çok derin anlam yüklüdür bu cümlenin içinde.
Aşk bu diyor, kızıl ötesi yani insanın iliklerine kadar işler. Yaralı müzesi, yani geçip gittikten sonra, arkasında bıraktığı yaralılardan müze kurulur. Hareket edemem, yani aşık insanın dizlerinin bağı çözülür diyor.
vaaaay arkadaş ya. serdar ortaç sözlerinin böyle imgeler barındırdığını öğrenince kırmızı başlıklı kız masalı gözümde 10 kat küçüldü. serdar ortaç bildiğin sanatçıymış ya la.
sonunda gizemi çözülmüş olan serdar ortaç şarkı sözüdür.
şimdi bir müze var, bu müze serdar ortaç'ın kalbi ve yaralı.
bilirsiniz müzelerde önemli şeyler kızılötesi ışınlarla korunur filmlerde falan görürsünüz. gerçi o ışınlar kızılötesi mi bilmiyorum ama hani böyle ajanlar falan arasından geçmeye çalışır, heh onlar.
işte o aşk duygusu bu kızılötesi ışın. yani serdar bey öyle diyor. dolayısıyla serdar ortaç'ın yaralı benzetmesi yaptığı kalbinde hareket etmesine izin vermiyor bu ışın.
Aşk yarası olanlar bir yerde teşhire çıkmış, güvenlik amacıyla kızıl ötesi sensörler var her yerde. Serdar da eski yaralı aşık ya o da burada bu müzede ve teşhirde. Buradan çıkmak istiyor yani yeniden aşık olmak istiyor ama bu sensörler yaralı serdarın hareket etmesini engelliyor.
Yani demek istiyor ki aşk bu kızılötesi demek istiyor ki aşk kızılötesi gibidir yanyanayken bağlanır uzaklasirsan aşk biter daha yakinindakine bağlanır bu yüzden seni bir an olsun yalnız bırakıp senden uzaklaşıp sana başkasının baglanmasina izin veremem bu yüzden diğer insanlar gibi yaralanamam bu durumdan dolayi yaralanan diğer insanlarla aynı gruba giremem bu yüzden senden uzağa hareket edemem diyor.
Geçen gün gelen bir aydınlanmayla anlamını bulduğum şarkı sözü.
Bakın şimdi anlatıyorum, anlattığım şeyleri gözünüzün önünde canlandırın.
Böyle hani müzeden kaçış filmlerinde veya değerli bir eseri korurken vs kızılötesi ışın sarmalıyla koruma sağlarlar ya. Şair burada diyor ki aşk yaralı müzesi gibidir aşk yaralar geride de yaralılar kalır diyor, bu aşkın içindeyim müzedeyim hareket edemem, edersem yanarım diyor.
Aslında düşününce mantıklı ve ince. Serdar ortaçı fazla hafife almışız anlaşılan.
Evet haydi gelin bu sözleri çözümleyelim. Aşk bu kızılötesi diyor yani içime işler demek istiyor şahıs burada. Yaralı müzesi derken şahıs burada aşktan pek çok insanın zarar gördüğünü, zarar görenlerin bazılarının da meşhur olduğunu söylüyor. Hareket edemem derken şahıs burada aşktan elinin ayağının birbirine dolaştığını, her yaptığı hamleye dikkat etmesi gerektiğini, bu yüzden de çok yol katedemediğini anlatmak istiyor. Aslında bu şarkının altında derin anlamlar yatıyor anlayacağınız. Çözümlerken çok etkilendim doğrusu.Bir başka şarkı çözümlemesinde görüşmek üzere, kalın sağlıcakla.
Kenan doğulu'nun bir ileri iki geri bu neydi böyle üzerimden aşk mı geçti sözünü duyduktan sonra ikinci plana düşmüştür. Serdar ortaç'a haksızlık edildiği anlaşılmıştır.