can yakarlar. bu şeyler yakar, yıkar, dagıtır. Olmadık zamanlarda karşımıza cıkar. Kitap arasında cıkan notlaşmalar, kurutulmuş güller, telefonda bi yerlerde kalıvermiş mesajlar, radyoda aniden çalıveren şarkılar, olmadık zamanda karşımıza çıkar insanı yaralar.
Geçtiginiz, ayak izlerimizi taşıyan sokaklar, yemek yediginiz lokantalar, içtiginiz barlar cafeler... Her yerde izleri kalmıştır onun. Sonuç aynı. Bir avuç dolusu geçmiş.
bir kaç tane fotoğraf, alınan verilen hediyeler ki en çok bu üzer, ben onları sana almışım sen onları bana. geride hafızalarda kalan yaşanmışlıklar, sevinçler, mutluluklar, hüzünler. onunla boşa geçen zamandır geriye kalan şeyler.
aşk bittiğinde değil de aşkın terkettiğinde olarak düzeltebilirsek,geriye kalanların hüzünlü şarkılar ve boş anılar olduğunu bunların hayal gücü ve gözyaşı ile harmanlandığını söylebiliriz.