o'na uzaktan bakmanın ve artık o'na hep sadece uzaktan bakabilinecek olduğunu bilmenin, facebook'ta saatlerce anlamsız bir biçimde o'nun profilini inceliyor oluşun, uykusuz geceler boyunca sabah o'nunla kollarında uyanmak için vazgeçilebilecek şeyler listesi yapmanın, o'na kavuşmanında o'nu unutmanında artık imkansız olduğunu bilmenin, ondan daha güzel olduğu gerçeğidir.
oysa herkesin dilindeki aşk yoktu ki acısı olsun. insanların hissettiği aşk acısı, olanın adını aşk koyarken hafif davranmış olmanın getirisi olarak aşkın olmadığını kabullenme aşamasında insanın kendine bir başkaldırışıdır.
oysa halkın dilindeki aşk, bir masaldı dilden kulağa dolaşan;
belki de dil ile kulak yakın olsun amaçlı, tenhada buluşan.
aşk ise insandı;
kendinde göremediği için dışarıda arayarak, aşkından asırlarca uzaklaşan...
yalandır. git aşık olduğun kişiyle sarılarak saatler geçirmenin tadını yaşa, bunu sexten bile daha mutluluk verici olduğunu öğren, öyle gel derler adama.
alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
bunun verdiği mutluluk da az değil ki
çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki...
aşk acısı belli süre alışkanlık yapsa da, yeni aşkın tazeliğiyle tedavi olur. acı çekene saygı şiiriyle de acıya farklı açıdan bakılabilir.
biliyorsunuz aşık veysel in gözleri görmüyor. gazeteciler aşık veysel ile söyleşi yaparken 'senin gözlerini açalım, tedavisi var gözlerinin' dediklerinde;
aşık veysel 'ben şimdiye kadar kafamda bir yuva kurmuşum. gözüm açılırsa, o yuva dağılır. tekrar kurmaya imkan olmaz. bu yuvayı dağıtmak istemiyorum' cevabını vererek hayal ettiği dünyada yaşamayı tercih etmiştir.
Binevi doğru bir sözdür. ilişkide aşk keşke ilk zamanlardaki gibi kalsa. Ya her şey ilk baştaki gibi olmazsa? Elini tutarken duyduğum heyecan sonradan kaybolup giderse? diye sorular insanın kafasını kurcalar. Ve ister istemez sevgiliden soğumaya başlarsınız. Aslında hep böyle olur. "Keşke uzaktan sevmeye devam etseydim. Benim için o kadar değerliydi ki, fakat şu anda zerer kadar değeri yok." diyen biri için uzaktan sevmek, ona sahip olamamak her zaman daha iyidir. Belki sandığın kadar harika değildi. Uzaktan onu gördüğünde hissettiğin şeylerin hepsi onu tanıyınca yok olacak.
(bkz: bsg)
ulan mazoşist misin? deli misin? bu zamana kadar hep aşk acısı çektim hiç zevk almadım, güzel olduğunu düşünmüyorum. güzel bulan adama biri de der ki; aga bu ne?
aşka dair o kadar tanım yapılıyor ki, hangisi daha gerçek ya da doğru bir şey söylemek mümkün değil. sanırım çekilen acı ortada koskoca bir gerçeklik olarak durduğundan, özel kalıyor, kimine göre aşktan daha güzel bu yüzden..soyut olduğundan tıpkı özgürlük gibi engellendiğinde , yok edilmeye çalışıldığında iliklere kadar hissediliyor..
edit: itiraflar bile bu kadar vazgeçilemeyen aşk acılarıyla yüklüyken, yukarda yazılanlarda hiç mi haklılık payı görünmüyor?