bugün

çivi çiviyi sökeri deneyin. yeni flörtler falan..
aşk acısı, insan onuruna en yakışan acıdır.
bu manevi bir kayıp ve özel bi ilacı yok zaman lazım. gerçekten aşk acisi çekiyorsaniz bence ekstra bir sey yapmak sacma. işinize gucunuze normal devam edin acinizi cekerek. hayat bazen boyledir iste. ekstra çaba sarf edip işe yaramadigini gorunce daha da uzulursunuz. bir gun karsiniza baskasi cikar o kisi nasil ciktiysa dunyada sadece ikiniz yoksunuz. zamani gelince kurtulursunuz.
aşk acısı çekmek iyi gelir, ama takıntıya evrilmemek şartıyla.
(bkz: 31)
bira içip duygusal şarkılar dinlemek.
Acısını çektiğiniz insanı oyuncaktan farksız görmeyerek onunla oynayın.
hoşlanılan kişiye ulaşmaya çalışmak.
psikoloğa gitmek.
aşık olmayarak hiç başlamadan bu illetten kurtulabilirsiniz. ama gönül bu ota da boka da konar bütün hayatınızı öper.
Freud ‘yaşanmayan duygular farklı yönlere kanalize olur.’diyor.
Kurtulmaya çalıştıkça, yok saydıkça, acısını yasını tam anlamıyla yaşamadıkça sizi terk etmez. Sürekli yoklar durur. Zamanının dolmasını beklemek gerek.
Acının üzüntünün yerini, ne yaparsak yapalım bizim değiştiremeyeceğimiz şeylerin olduğunu kabullenme kaplıyor. Kabullenmenin verdiği olgunlukla onun her zaman sağlıklı mutlu ve huzurlu olmasını diliyorsunuz.
Bu evreye gelmek kolay değil zaman istiyor.
O yüzden, kendinize zaman tanıyın, durumu kabullenip geçmesini bekleyin.
Aşk acısı çekmedim ama hayvan beslemek iyi gelebilir diye düşünüyorum.
https://youtu.be/SphigTIbUd8
ayrılığı kabul et, ve ayrılığın da hayatın en büyük gerçeklerinden biri olduğunu sonuna kadar özümse. onun dışında yüzleşmekten başka önereblleceğim hiçbişi yok.

zira bu nöral ağlar çeşitli hormonlarla aşık olma sürecini daha da derinleştiriyor, ve senin bu acıdan kurtulman için o nöral ağların zayıflaması gerekiyor. bunun için de ayrılığı kabul edip, acınla yüzleşmek zorundasın. yüzleşebilmen için de elinden geldiğince kendine daha fazla vakit ayırmalısın.

en önemli şeyi unutuyordum. kendinizle baş başa bolca kalacaksınız, bu süreçte düşüncelerinizi kontrol altında tutmalısınız. ve kontrol etmeye çalışırken de yöntem hatası yapmamalısınız. eğer yaparsanız, sürekli onunla iletişim halinde olmayı istersiniz. engel vs yememişseniz, aklınızdan şu gibi düşünceler geçecektir;

yaz lan kıza! veya da erkeğe! biz ayrılmamalıydık oğlum! neden biz bu haldeyiz? derhal iletişime geçip bu sorunu düzeltmeliyim. gibi gibi şeyler. bu tip düşüncelerde özellikle kadınlar mağlup oluyor, çünkü temellerinde tek eşlilik yatıyor. ama bir erkek ilk ayrıldığı zaman özgür olduğunu hissedip çok daha hızlı ilerlediği için, bir süre bu düşünceleri aklından geçirmez. ama eninde sonunda yaşayacaktır bunları. özellikle altını çiziyorum, eğer ayrılık kararı aldıysanız, bu düşüncelere kapılıp da kesinlikle ve kesinlikle tekrardan olmak için çaba sarfetmeyin. bu daha da pişman olmanızı sağlayacak. olmasanız bile artık eskisi gibi olamayacaksınız zaten, çünkü aranıza bir kere mesafe girdi artık. bittiyse, efendice bitirin, ve artık zorlamayın. hem saygınlığınız artar, hem de yeni yelkenlerle yeni limanlara yolculuk için motive olursunuz.

bol şans!
Acınla yüzleş, adama duygularını itiraf et. Herşey olacağına varsın. Hayat kısa.
Saatlerinizi vereceğiniz bir oyun olabilir. Bende işe yaramıştı. Fallout evrenine bir girdim acıdan macıdan eser kalmadı diyebilirim, evet. Gerçi illa oyun da olmayabilir bu. Sizi onu düşünmeye iten boşlukları başka uğraşlara vermek diyebiliriz kısacası. Bu oyun olur, kitap olur, başka birine aşık olmak olabilir -ki geçen Habertürk'te dinlediğim bir Fransız felsefeci bunu öneriyordu- bisikletle Türkiye'yi gezmek olabilir. Gerçi biri vardı ne oyun ne başka uğraşlar acısını dindirmiyordu. Tabi liseyi bitirdi ve Sonra başkasını buldu üniversitede. Öncekini unuttu hatta bayramda konuştuk "ne malmışım hayatımın merkezine sadece birini almışım oysa kendimi almam gerekiyormuş ama bu acıyı da yaşamak lazımmış abi" dedi. evet hayat böyle. Duygular, acılar ve insanlar gelip geçici. Kalıcı olan hiçbir şey yok neredeyse.
eskiden şey derlerdi bizde:
Grip ilaçla bir haftada ilaçsız 7 günde geçermiş diye . aşk acısında da aynı reçete geçerli. sonuna kadar yaşamadan geçmez. sabret , sürece güven .
Dibine kadar yan gitsin ondan sonra bir daha hayatın boyunca yanmazsın.
Herhangi bir bağımlılıktan kurtulma adımlarını izleyiniz. Yöntem 2022 için hala geçerlidir.
Kişiye göre değişir, gerçekten sevmissen ve o kişide evlenmisse ömür boyu geçmez.
Kurtulmanin yolu yok ne kadar baskariyla takilsaniz da unutulmuyor o yüzden zamana bırakın zaman her şeyin ilaci.
acı ye, taşa falan oturup basur ol. hiçbir aşk basur derdinden daha fazla değildir. unutuverirsin o herifi falan !..
git gör yaşa ne yapmak istiyorsan yap. sonra kendiliğinden geçer.
walaa yıllar önce ben birinde

ordunun derelerini dinledim+içtim+ağladım
ağladım+dinledim+içtim
içtim+dinledim+ağladım...

tüm kombinasyonlarda. 1 haftada baktım bir şey kalmadı.

geçmişini ziktiğimin kızı final haftası ayrılmıştı... sınavlar piç oldu, sonra okulu bıraktım falan.
hayat bu sacma acilari cekecek kadar kiymetsiz ve uzun degil. yapilacak cok is var, görülecek yerler, yenecek yemekler kisacasi biriktirilecek anilar var. sagliginiz yerindeyken eforunuzu ask acisina degil hayata baglamaya harcayin.