aşk acısı

entry1499 galeri26 video7 ses1
    249.
  1. insanın kendisinden vazgeçmesidir.
    2 ...
  2. 248.
  3. herkes içinde yaşar, farklı yaşar.
    3 ...
  4. 247.
  5. yaşamayan nasıl bilsin,alt tarafı aşk desin,allah kimseye vermesin...
    3 ...
  6. 246.
  7. çok şiddetli bir acıdır.öyle ki kişi başka acılar yaşayarak aşk acısını unutmayı bile deniyebilir.en kötüsü kişinin sanki yaşamıyormuş gibi bir hal almasıdır.hayatındaki her şeyin değerini yitirmesi,yaşam sevincinin ve isteğinin diplere vurması en önemli göstergelerdir.
    2 ...
  8. 245.
  9. kendinizi dünyanın en çirkin insanıymışsınız gibi hissettiren acıdır.
    3 ...
  10. 244.
  11. 243.
  12. bir türlü dinmeyen ve yaktıkca yakan bir turşu biberidir.
    1 ...
  13. 242.
  14. en fazla yeniden aşık olana kadar kalır. izi filan da kalmaz, yeniden gerçekten aşık olabilirsen.
    2 ...
  15. 241.
  16. güneş yanığı gibidir. yakar kavurur insanı. tek fark aşk acısını hafifletmek için kullanılan bir krem olmamasıdır.
    2 ...
  17. 240.
  18. kısa ve net olmakla birlikte tedavisi ve ilacı bulunmamış bir tür hastalıktır. bulaşıcı değildir. insan kendisini yiyip bitirir.

    (bkz: terk edilmek #5329308)

    (bkz: terk edilmenin üstünden 1 ay geçmesi ve sonuçları) #5518419
    3 ...
  19. 239.
  20. 238.
  21. çekeni sokaklar, semtler ve şehirlerarası dolaştırır. bazen öyle bir ruh hali ile dolaşırsınız ki etrafı sanki tüm insanlar sizin acı çektiğinizi biliyor gibi bakar yüzünüze. yüzünüze bakamazsınız. tanıdık bir yüz görmemek için kafanızı kaldırım taşlarından kaldırmadan yürürsünüz.

    sonra bir bakmışsınız büyümüşsünüz o kadar çok büyümüşsünüz ki sanki daha önce hiç duygularınız varolmamış gibi bir his içinde bulursunuz kendinizi.
    2 ...
  22. 237.
  23. sonrakileri asla ilki gibi olmayan acı. o ilk aşk acısı var ya. işte aslında o süper bir olaydır. sanki dünya durmuştur. onsuz bir hayat yaşayamayacağını düşünürsün. sanki bir daha asla başkası giremeyecektir hayatına. elbette bir süre sonra başkaları girer. hatta terk edilip ağladığın da olur. ama o ilkinin acısı artık olmaz. insan zihni de vücud gibi bağışıklık kazanır. ilk aşk acısından sonra ikincisi, üçüncüsü asla ilki ile aynı olmaz. işte o yüzden şu anda ilk aşk acısını yaşayan insanlara söylüyorum. bu duygunun değerini bilin, bir daha yaşayamayacaksınız. ben o aşk acısını tekrar yaşamayı çok isterdim.
    3 ...
  24. 236.
  25. gereksiz bir üzüntüdür.sevmiyorsa seveni bulursun.
    3 ...
  26. 235.
  27. gögüs kafesinizde bir agirlik olusur.öyle agirdir ki bunaltir sizi..bosluk vardir bazen; ne yapacagini sasirir insan.
    sonra dizlerinizin bos kaldiginin farkina varirsiniz.bombostur.artik "o" yoktur.baskalarinin olmak için baska yön seçmistir kendine.terk eden de bazen terk edilen kadar aci çekebilir. uykusuz geceler mevcuttur. yasanmisliklar,hatiralar,gezilen yerler, vs... iste hergün bir geçen günden daha çok alisir insan "o"nun yokluguna ve her geçen gün dahada aci için de kivrilir.
    ama ne hikmettir ki ask acisida ask kadar geçicidir ve ask kadar izler birakir bünyede. bazen özlemekle yetinir insan da gururuna yediremez "özledim seni askim" demeyi... taş kesilir yürek. eskiden caniniz olan insan simdi bir yabancidir.
    gelip geçicidir.kiminin ki 1 ay, kiminin ki 6 ay, kiminin ki ise yillara sigabilecek kadar yoğun yasanir.
    4 ...
  28. 234.
  29. 233.
  30. en fazla bir yil surer 20 asirlilarda olum acisi demiş nazım hikmet,aşk acısı bunun yanında hiç kalır sanırım ki buda yaklasık 20 güne tekabür eder.
    3 ...
  31. 232.
  32. jalepeno biber, urfa biberi, meksika acısı falan bok yemiştir yanında. ağzınızı, midenizi, kalbinizi her yerinizi yakar. içiniz acır.
    4 ...
  33. 231.
  34. narsist biri yüzünden çekmeniz muhtemel acı ama umutsuzluğa kapılmamak lazım bir kaç haftalık depresif bir ruh halinden sonra bir şey değişmediğini anlayan beyin , acıyan kalbinize unut komutunu girer güzel bir restart başlar .
    3 ...
  35. 230.
  36. o ne ki der kimisi, kimisi de yıllarca aşk acısı çeke çeke yaşar. maksimum bir yıl sürer kimisi için. sonra herkes hayatına devam eder. ya da yıllarca sürer gider. bir akıntı gibi sizi de sürükler. ****
    2 ...
  37. 229.
  38. acaba sadece insana özgü mü diye düşünesi gelir insanın.
    2 ...
  39. 228.
  40. yaşarken kıymeti bilinmesi gereken bir acı. çünkü eninde sonunda geçiyor.

    acınızı doya doya yaşayın, ancak bu acıyı çekerken anlamına, zevkine varabileceğiniz hüzünkü şarkıları dinleyin, şiirleri okuyun, hatta en ucuz şarapların tadına varın.

    acınızdan başka dünyada hiçbir şeyin önemli olmamasının zevkini çıkarın. bir süre sonra acınız sizi de şaşırtacak bir biçimde geçecek ve sıradan dünya sıkıntılarına döneceksiniz.

    ta ki yeni bir aşk, yeni bir ayrılık yaşayana kadar.
    2 ...
  41. 227.
  42. yara bandının yaraya yapışması gibi...
    5 ...
  43. 226.
  44. 225.
  45. Evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksin...
    Sokağa fırlayacaksın...
    Sokaklar da dar gelecek...
    Tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi...
    Ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü...
    Kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar
    küçüleceksin...

    Birileri sana bir şeyler anlatacak durmadan...
    "Önemli olan sağlık."
    "Yasamak güzel."
    "Bos ver, her şey unutulur."
    Sen hiçbirini duymayacaksın...
    Göz yaşlarından etrafı göremez hale geleceksin...
    Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek
    isteyecek kadar çok seveceksin...
    Hep ondan bahsetmek isteyeceksin...
    "Ölüme çare bulundu" ya da "Yarın kıyamet kopacakmış" deseler başını kaldırıp Ne
    dedin?" diye sormayacaksın...
    Yalnız kalmak isteyeceksin...
    Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak...
    ikisi de yetmeyecek...
    Geçmişi düşüneceksin...
    Neredeyse dakika dakika...
    Ama kötüleri atlayarak...
    Onunla geçtiğin yerlerden geçmek isteyeceksin...
    Gittiğin yerlere gitmek...
    Bu sana hiç iyi gelmeyecek...
    Ama bile bile yapacaksın...
    Biri sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese,kaçacaksın...
    Aslında kurtulmak istediğin halde, o acıyı yasamak için direneceksin...
    Hayatının geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin....
    Aksini iddia edenlerden nefret edeceksin...
    Herkesi ona benzetip...
    Kimseyi onun yerine koyamayacaksın...
    Hiçbir şey oyalamayacak seni...
    ilaçlara sığınacaksın...
    Birkaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan…
    Sadece bir müddet buzlu camin arkasından seyrettiren...
    Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek...
    Boğazın düğümlenecek, dinleyemeyeceksin...
    Uyumak zor, uyanmak kolay olacak...
    Sabahı iple çekeceksin...
    Bazen de "Hiç güneş doğmasa" diyeceksin...
    Ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler...
    Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin...
    Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak isteyeceksin
    Nafile...
    Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek...
    Rüyalar göreceksin, gerçek olmasını istediğin...
    Her sıçrayarak uyandığında onun adini söylediğini fark edeceksin...
    Telefonun çalmasını bekleyeceksin...
    Aramayacağını bile bile...
    Her çaldığında yüreğin ağzına gelecek...
    Ağlamaklı konuşacaksın arayanlarla...
    Yüreğin burkulacak...
    Canin yanacak...
    Bir daha sevmemeye yemin edeceksin...
    Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden...
    Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın...
    Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğin için nefret edeceksin...
    Yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin...
    Onunla hiçbir aninin olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek...
    Ama bir umut...
    Onunla bir gün bir yerde karsılaşma umudu...
    Bu umut seni gitmekten alıkoyacak...
    Gel gitler içinde yaşayacaksın...
    Buna yasamak denirse...
    Razı mısın bütün bunlara?
    Hazır mısın sonunda ölüp ölüp dirilmeye?
    O halde aşık olabilirsin

    (bkz: can dündar)
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük