Çok zordur. Sevdiğinden ayrı düşmenin sebep olduğu, o en baştaki (sanki üzerinizden hiç gitmeyecekmiş gibi gelen) çok derin acı hali, bir süre sonra -istemesekte- bir kabullenişe dönüşür. Bu ilk acı durumu, paylaşılan şeylerin yoğunluğuna göre bazen çok uzun sürebilir. Ancak yeterli süre geçtikten sonra her aklına geldiğinde, (hayatın boyunca tekrar edecek şekilde) içini ince bir sızı kaplar. Bazen bir yerlerde otururken, o eski hatıralar ve giderek silikleşen gülen yüzü kafanda canlanır ve uzaklara dalıp, dakikalarca sessiz kalırsın. Bazen sebepsiz yere gülümsersin, bazen de gözünden ince bir yaş süzülür. "Umarım hep mutlu ve sağlıklıdır" diye içinden kimselerin duymadığı ve bilmediği dualar edersin.
Arkidişler şuan çok ılık götlü bi entry giricem baştan spoiler.
Aşk acısı da neymiş? -birazdan bahsi geçen olaylar hep bu gece oluyor- En başta bi şişe beyaz şarap içmeye niyetlenip ayık kafayla seçtiğiniz şarap merlot çıkınca aman ya neyse antrikot yicem zaten diye devam edip şişe bittiğinde hala aç olmadığınız için ne içsem diye düşünüp; buz yok diye cin içemeyip, bira yok diye viski içemeyip neyse roze içeyim bari dediniz mi? Hayır en başından güzelce ilerlese her şey rozeyi baştan içer, etle kırmızı içerdim. Kaldı ki şarap bile sevmem…
Not: iş arkadaşım yalnışlıkla 1buçuk kilo et çıkarmış buzluktan, aç olan varsa doyurayım anzhsjsh.
Aşk acısı, genel olarak duygusal bir bağla bağlı olunan bir insandan ayrılma veya o insanın kaybedilmesi nedeniyle hissedilen güçlü özlem duygusudur. Aşk acısının diğer bir şekli ise, mevcut bir partneri olmasına rağmen, bir başka kadına veya erkeğe karşı duyulan hasretten veya kıskançlıktan kaynaklanır.
aşk acısı ask icin bir gosterge mi?
acın ne kadar buyukse askın da o kadar buyuk mu?
mutlu ask yok mu?
insanların degerlerini hayatımızda yokkenller mi anlarız?
bu dusuncelerin hepsi bana cok toksik geliyor.
mutlu ask vardır zira.
ama elbet insan olmamızdan mutevellit kusurluyuz ve bize de ask acısı ugruyor.
benim dunyamda en zor atlattıgım sey ask acısıdır. parasızlık, bos buzdolabı, odenemeyen banka borcları; olumler, vefatlar; hepsini bi sekilde atlatabiliyorum. ama ask acısında cok acı cekiyorum, cok sancılı geciyor.
ilk uzun iliskimden sonra birkac sene cok acı cektim mesela.
esimden bosandıktan sonra bi 9 sene acı cektim mesela.
bi cocukluk platonik askım icin saglamından 3 sene, aheste aheste 5 sene acı cektim.
bir yarı gercek yarı platonik askım vardı, 1 sene cok saglam acı cektim.
bosandıktan sonra ilk sevgilim beni terk edince, 1 sene cok saglam acı cektim.
baska pek acı cekmedim:) genelde smooth atlattım gerisini.
mesela bu anlattıklarımda kutu kutu anti-depresanlar ictigimi, durmadan agladıgımı ve uyudugumu, eve aylarca yıllarca kapandıgımı filan bilirim. asık olunca ayrılıgı kolay atlatabilen biri degilim:( anca pislik yapıp gitmesi lazım ki gozumden dussun, o zaman rahat geciyor; ya da kör kütük asık degil de daha sakin seviyor olmam lazım.
Bu psikolojik rahatsızlığa ben da yakalandım. Kalbimde bir yara kabuğu var. Kız her aklıma geldiğinde o kabuk biraz daha kalkıyor. Kalktığı yer kanamaya başlıyor.
Edit: 16 gün sonra entryi düzenliyorum. Kim ki bu kız aq. Vallahi hatırlamıyorum. Tahmin ettiğim var ama olmayadabilir. Bu kadar çabuk unutulmak kadına kor be.
Hayatımda sadece bir defa yaşadım.
Hem de dibine kadar
Ölmeden öldüm resmen
Sonra da kimseyi o kadar çok sevemedim
Kimseyi takmadım ve kimse için öylesine çarpmadı kalbim
Sanırım bende bıraktığı en iyi etki bünyeme bağışıklık kazandırması oldu.
insanlar evlat acısına alışıyorlar,her şey gelip geçici,her şey bitiyor,bunlar hayatın küçük quizleri bu sınavları geçin sadece.Hayatın tadını çıkartın karamsar olmayın sevgilerle.
En son lisede iken çektiğim bir acı türü. 2-3 ay hayatımı mahvetmişti. Sonra Steam'da denk geldiğim bir oyun sayesinde bu acıdan eser meser kalmamıştı. Bazen yeniden aşk acısı çekme isteği zuhur etmiyor değil. Bilmiyorum ya, ayrı bir zevki oluyordu. Ben de böyle bir manyağım işte. Manyak olmaya karar verdim galiba efendim, evet.*