aşk acısına düşen bünyenin etrafındaki herkesi soktuğu kategori.. marvin misali, "benden başka kimse beni anlayamaz, şu koca dünyada tek başıma dolanıyorum, insanlar çok mutlu oysa ki.." şeklindeki paranoyak düşüncelerin çekilen acı sona erene kadar devam etmesinden de anlaşılabilen bişey.. herkesin yaşadığı şeyi, yine herkesin kendine özel olarak görmesi ne garip değil mi sözlük?
aslında düşünmeden de edemez insan evladı; bu acıyı gerçekten hiç yaşamayan var mıdır? hiç aşık olmamış/olamamış ya da istediği her şeye ulaşmış bir insan.. var mıdır sözlük? yoktur değil mi? olsa nasıl olurdu acaba?
o aciyi tatmak belki hayatinizdan yada sizden birseyleri alip götürür, ama tatmamak da bi o kadar büyük kayiptir. Bir kere geliyorsak dünyaya, hayatin bütün renklerine boyanabilmelidir insan. ***ayrica acinin mükafati büyümektir.
a$kın en güzel kısmıdır belki de acısını çekmek. a$kla beraber girilmi$ sürrealist bir dünyanın sona erdiğini farketmek, bir anda gerçeklerin içine dalmak, bir anda var olduğunu, ve zamanın çok çabuk geçtiğini farketmek.. hiç bir zaman durmayan hayatın arkasından apar topar ko$u$turmak.. ko$arken elinizdekiler dü$er, pes etmeye yakınken belki yine "o" gelir ve dü$ürdüklerinizi almak için size yardım eder, elinizden tutar, sizi kaldırır.. belki de kaldırmaz, ve o zaman bacağınızda olu$an ürik asidi yok sayarmı$çasına ko$maya devam edersiniz. topallarsınız, ayağınızı burkarsınız, gözünüzden ya$lar akmaya ba$lar ama treni yakalamak zorundasınızdır, çünkü zaten yeterince gecikmi$sinizdir.. acı ilüzyon değil gerçektir.. her canlı a$k acısını tadacaktır..