ask acisi cekmektir. benim dusuncem soyledir ki erkek kadindan daha cok duyar bu aciyi. cunku onlarda sevdigi kadinin bi baskasina ait olma dusuncesi var.
aşk acısı denilince anlaşılır ki karşılıksız sevme durumu söz konusudur. Herkes seni sevmek zorunda değildir evet ama ruhunun, kalbinin buna alışması çok uzun sürebilir ve bu süre çok da yıpratıcı geçebilir. gözlerinin içine her bakışınızda ona söyleyemediğiniz duygular aklınıza gelir ya da zaten aklınızdan hiç çıkmıyordur da gözleriniz doluverir. sorar sonra ne oldu yine neden durgunsun; cevabını veremezsiniz, içinizde aşk savaşı başlamıştır, sadece git diyebilirsiniz daha fazla üzülmemek için git, defol. çok sevdim seni ya ben, sevdim, her şeyinle kabul edecektim seni ama bir çuval inciri bok ettin. şimdi diyorum ya sana git diye, hala gel demek o aslında, yanımdan hiç ayrılma demek. yaptım işte gurur mudur nedir fazlasıyla var sevgimi göstermeyeceğim sana, bunu söyleyerek ikimizi de mahvetmeyeceğim. öyle güzel gözlerin olmak zorunda mıydı ya da ses tonun bu kadar etkileyici, beni bu kadar iyi anlamak zorunda mıydın, bana neden bu kadar şefkatli davrandın, kimse dinlemezken neden dinledin beni. hep yanımdaydın ama hiç sevmedin beni, sevemedin beni hemcinslerini sevdiğin gibi. tek kusurun buydu be bir tanem. her gece hıçkırıklara boğularak ağlama sebebimi soruyorsun ya, sensin be aşkım. tercihlerin ne olursa olsun şu lanet ülkeyi terk edene kadar seni seveceğim ben. gözüme gözükme ne olur latinim, benimle konuşma ne olur. te quiero mucho mi latino hasta julio.
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. iyi halin cezanda indirim sağlamaz.
Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.
Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası....
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
Aşkı yaşayıp acısını çekmek en kötüsüdür. Yada yaşadığını sanmak. Oyun oynamak bir bakıma. En lüks arabalara sahip olup da onları evin garajından çıkaramayıp, sadece izlemek ve otobüslerle yolculuk etmek gibidir. Saçmadır ama bir o kadar da can sıkıcıdır.
cipralex iyi gider. hissizleştirir. kurduğunuz hayalleri unutursunuz ve sadece uyursunuz. kalan zamanlarda da hiçbir şey hissetmez, ağlamazsınız.
sanırım gerçek olan aşkın hiçbir tedavisi yok.
tanım: mutlu olabilecek, mutlu edebilecekken, birlikte kurduğunuz hayallerin, yaşadıklarınızın hiçbir anlamı kalmamasıdır. hiçbir zaman gerçek olmayacak olmasıdır.