Olayın mantık örgüsünü çözün. Yani aşkı, mantığınızla yorumlayıp ele alın. Aşkla ilgili bilimsel makale okuyun. Aşk duygusunun insana fiziksel/psikolojik zararlarını araştırın. Sol beyin aktif hale gelince aşk ölür. Ahahaa
Acı çekiyorsanız eğer biliniz ki kadın sizi erkek olarak yetersiz bulmuş ve kabul etmemiştir, kabul etseydi kapınıza kendi gelirdi, gururlu olun. Bir kadın alfa erkeğe naz yapmaz, o istese ona köle olur. Size acı çektirirken başkalarına kendini sunmak için bekleyen kadınların alay konusu oluyorsunuz.
tamam seviyorsunuz falan ama neden birlikte sefa sürmek varken aşk acısı çekiyorum ben diye bir kere düşünün ve eğer mantıklı bir cevap veremiyorsanız s. edin, hayatınıza devam edin.
Ah evet azizim. böyle büyük bir travma ile karşı karşıya kalırsam emin olun gelip bu başlığı okuyacağım. eminim yarısı zorlama espri olan bu giriler bana yardım edecektir. keşke leyla ile mecnun zamanında falan da olsaydı bu giriler de adamlar o kadar zorluğa katlanmazlardı... dağları delen falan var ama sizler işi çözmüşsünüz.
tüm tavsiye verenlere cidden teşekkür ederim. eminim türk milletine çok şey verecektir bu yazdıklarınız.
Ya ne üzüyonuz kendinizi bu kadar. Aşk dediğin insanların tanımladığı soyut bir duygu. Duygu bile değil belki bir durum. Varlığı bile belli degil.
Neyse, sikin geçin işte hayatta aslolan sekstir. Neşedir, Aldığın zevktir. Neşe ve keyif bittiyse o ilişkiyi zorlamanın da bir anlamı yok iki taraf için de.
Apla kusura bakmada seninki de tam bir... Neyseh. Anladın sen...
Bir erkekten Boşanıp başka erkeklere nasıl güveniyorsun anlamıyorum. Öncekinde yaşadığın sıkıntıları diğerlerinde de yaşayacaksın. Bu hayatın gerceği. Bunu bile bile bunları yaşamakta ne bileyim..
Hayatını yaşa. Bol bol Gez dolaş ye iç sıç.. ama uzun soluklu ilişki yaşama.
Değmez anam değmez!. Boşver..
Uzun süreli Fakbadi tarzı takıl. En iyisi budur. Benden demesi. Tecrübeyle sabit.
hayatımın bosanmadan onceki kısım ve bosanmadan sonraki kısım olarak ikiye ayrılıyor.
bosanmadan sonraki kısımdan konusmak daha anlamlı geliyor. oncesi cok uzak zira.
bosanma depresyonum cok kanırta kanırta gecti benim. cok huzunluydum. cok depresyondaydım. hicbir seye enerji bulamıyordum.
bosandıktan 4 sene sonra ilk defa hayatıma biri girdi. melek gibi bi cocuk. dunyanın en tatlı adamı olabilir. ama cok gelgitleri vardı. aniden arazi olur, bir hafta sona kapıya gelir, ozur diler. iliskimiz bir sene surdu, abartıyorsam serefsizim sekiz defa filan boyle bi hafta ayrılıp barıstık. bana hep diyordu ki "sen melek gibi kızsın. bazen seni cok uzuyorum. ozur dilerim. arada gelgitlerim tutuyor." ben melek melek, sadık sadık hep onu bekiliyor, donunce hic trip atmıyordum. diyordi ki "hayatıda tanıdıgın en huzur veren kadınsın."
velhasılı en son bana geldi, artık ufaj ufak beraber yasamaya baslasak nasıl guzel olur dedi. ben sevindim. evden cıktı. her yerden engelledi. birkac gun sonra ikinci intihar denemem oldu o uzuntuyle. su an bakıyorum da ne gereksizmis benim yaptıgım. yani deger mi canıma?
velhasılı aradan bi 8-9 ay gecti. baska bir cocuk girdi hayatıma. 2 senedir uzaktan kesiyorduk zaten. dream coming true idi benim icin:) cok seker cocuk. zehir gibi zeka. enerji. duygusal. iliskimiz bir sene surdu. bana "huzurumsun, sana kosarak geliyorum" diyordu. bi gun aniden "benim hayatımda biri var" dedi, gitti. o kadar uzuldum ki.
aradan bir hafta gecti yeni sevgilim hayatıma girdi. gercekten onu gorevi en basta ask acısı cekmemi saglamaktı. 2,5 sene beraber cicek gibiydik, sonra cesitli ısrarla zararlar verdi bana son donemde. ayrıldık. o da sagolsun "dort dortluksun, senin gibisinin bulamam" diyordu. istesem cok saglam ask acısı cekerdim. ama izin vermedim. kendimi kontrol ettim.
ben soyle dusunuyorum. hayatının askı yenında olur. bir insan bi sekilde yanında degilse hayatının askı degildir. hayatımın askı olmayan biri icin uzulemem.
ask acisi, asik olunan kisiyi kaybetmekten cok ona karsi hissedilen duygularin olusune bir feryattir esasen. kucuk bir cocuk gibi emek vererek buyutulen duygularin, bir sekilde son buluyor olusunu kabullenmek istememe sureciyse bu izdirabin kendisi haline geliyor.
eninde sonunda elbette bitiyor, her duygu gibi. lakin sonrasinda icinde kalan buyuk bosluk geciyor mu henuz bilemiyorum. umutluyum, son bulacaktir bu bosluk.