sevdiği kızın adını birgün dilinden düşürmeyen, ertesi gün adını bile etmeyip çevresindekilere de yasaklayan ve bu durumu diğer günlerede bir öyle bir böyle aktaran çift kişilikli zavallı insancıktır.
oturup karşısına gülebileceğim bir erkek tipi olup, zamanında ona aşık olan kızdan ah! alıp kızın sende benim gibi aşk acısı çek emi. . . dediği, içler acınası durumlara düşen aşık insandır.
acısını yalnız kaldığında çeken erkektir. çünkü o çekinen erkektir, varoloşundan bu yana dayatılan "erkek adam ağlamaz, güçlüdür, kıldır, yündür..." tabularını herkesin gözünün önünde yıkmaktan çekinir. belkide bu yüzden herkesin içinde ağlamaz, acısını belli etmez. ta ki yalnız kalıncaya kadar, hele ki alkol ve müzik varsa yanında akan yaşlar tüm tabuları yıkar geçer. ne güzel demiş özdemir asaf
''ağladığımı gör diye ağlamıyorum, ağladığım için, ağladığımı görüyorsun''
sevdim ve şuan hala seviyorum. içtim ve şuan hala içiyorum. en azından şimdilik içmeyede sevmeyede devam. unutmak istercesine sevmeyi terketmek ve unutmak istercesine içmek düşüyle...
yanında destek olunması gereken insandır. her bünyenin tepkisi farklıdır, kimi bir günde sallayıp atabilirken kimi daha uzun süre yaşayabilir. herkesin sevgi yoğunluğu, verdiği değeri ve yaşadıkları farklıdır, boşver deyip kestirip atmakla pek olmaz. anlayışla yaklaşılmalı, elbet birgün toparlayacaktır. ona bu acıyı yaşatmayacak birileri var bu hayatta.
yalnız geçen gecelerin acısını, dilinde dudağında elinde hisseden fakat zamanla yaraları kabuk bağlayan....aslında konu mankeniyle ilgili söylenecek milyonlarca şey var lakin erkeğin ömrü yetmez efendim...bunun adı bir kırgınlık bunun adı bir dargınlık bunun adı bir köşeye atılmışlık bunun adı söyleyemediği milyonlarca kelimeyi içine atmak...
o bir köşeye çekilir yalnız günlerinde,dilinde kıvranan kelimeler,yüzünde eskiyen anıların bıraktığı burukluk,bedenin de uzayıp giden ıssızlık,efkarı avucunun yarıçapından daha küçük kül tablasında ölmüş ve donuk,bütün kapıları pencereleri sabahın 7sinde açık,erken vurmuş ayrılıktan 4 köşe odası tavandan basık,gidenin arkasından koşmasa da kolu kanadı hepten kırık...
tabiki acısı dinecek,yüzü gülecek,eksilerdeki morali geri gelecek,elbette kirlenmiş kalbine cila çekecek yeter ki;
aşkını nasıl ki yaşarken tüm güzellikleri ile en derinden hissetmiş ve hissettirmişse, ayrıldığında da acısını derinden yaşayacak olan erkektir. aşk budur zaten.