ömürden ömür alan, ne denirse densin yine bildiğini okuyan, boşu boşuna telefonda olmadı bilimum sizi sıkıştırdığı her yerde muhtemel mal sevgilisinin ne kadar mükemmel olduğundan dem vuruken sizin birden feminist kesildiğiniz ya da efendi sevgilisini yererken birden nerdeyse herife aşıkmış gibi elin adamını savunur durumda kaldığınız; durumu için endişe edilen, elden bir şey gelemedikçe boka saran arkadaş.
bir zamanlar aynı acıyı aynı şekilde yaşamış ve bu aşk acısı illetinden kurtulmuş iseniz, arkadaşınızın bu haline çok daha fazla üzülürsünüz. her sözünde, her halinde, her şeyinde sanki eski sen varsındır.
yardım etmek istersin edemezsin, çare bulmak istersin bulamazsın. yapabileceğin tek şey öğüt vermektir ama bilirsin ki, o ne öğütlerini dinler ne ağzından çıkanları. varsa yoksa, o' dur onun için artık. acıyı atlattıktan sonra, bugünleri çok boş gelecek biliyorum ama yine de şu an bile üzülmesi can sıkıcı.
Çekilmez arkadaştır. Her cümlenizden kendi acısına giden bir yol bulur. On dakika muhabbet etse beş dakika düşünceli düşünceli bakar on beş dakikada anılarını anlatır nasıl sevdiğinden bahseder falan. Kendimden biliyorum, Bir zamanlar bendim bu arkadaş. Bana katlanan tüm dostlarıma teşekkürü borç bilirim.
Acilen acısına el atılması gereken arkadaştır.
Alın bi yetmişlik kurun sofrayı, açın en arabesk şarkıları...
döksün içini dışını. Yasını da tutsunki acısı geçsin.
Sizde sebeplenirsiniz. içmeye bahane arayan yazar ahaha.
Hem rakıda dertleşmek güzeldir bak.
Bırakın bırakın bırakın gitsin demiş ibrahim tatlıses.
Yapıştır gitsin yavrum be.
Hem Şeyinde reçel bugünlerde geçer.