başlığı sözlükte arattım "sözlük'te yok!" yazdı.
limewire'da arattım "ağzında jilet çeviren liseli cute girl has orgasm on webcam" yazdı, indirdim, şimdi virüsle beraber giriyoruz bu entryi.
ankara'nın güzide bir lisesinde okumuş olmamdan mütevellit (okulda iki kişiden üçünün babası milletvekili ya da paşa'ydı. hatta bi çocuğun babası hem milletvekili, hem paşa, hem de vapurdu) böyle bir grup oluşmadı bizim okulda, oluşamadı, g.tleri yemedi. fakat başka liselerden tanıdıklar oluyordu, efendim gençlik vakitleri tabii kavga dövüş oluyordu, gözlemleme şansı yakalıyorduk; hemen hemen her lisede karşımıza çıkar bu çakal çukal takımı. o kadar çoklar ki, ben kantincinin bozukluk olmadığında sakız yerine jilet şeklinde para üstü verdiğinden şüphe ediyorum.
harbiden sakız çiğner gibi jilet dolandırıyor herifler ağızlarında, bir takım hareketler, efendinize söyleyin görsel şovlar.. bu maharet zaten bir bu liselilerde, bir travestilerde gnosistir.
hayatımın bir dönemi sürekli kavgayla geçti, gerekli gereksiz. sonra enerjimi kısa dönemli de olsa spora kanalize etmem sonrası kavga dövüşten hazzetmez, yıllardır da kavga etmez duruma geldim. fakat tee bir vakit bir arkadaşım, komşusunun okulda bebelerce rahatsız edildiğini ve bunların okula gitmemiz gerektiğini söyledi. hayır biliyorum da liselerin ne bok olduğunu, yaş kemale ermiş, hala lise kapılarında piç mi ufalayacaz?
hatır gönül meselesi olunca mecbur gittik, geldi epey bir çocuk okul dışına, baktım hepsinin ağzıdan jilet. o an zaten liseliden dayak yemek, aşağılanmak hiçbir şey umrumda değil, yeter ki yüzüme jilet gelmesin, kafamdaki tek düşünce bu. çocuklar gitgide kalabalıklaştı, ben dedim aha ikametgah meydan ilmuharebesi birazdan başlayacak ve şu karşımdaki bacaksız piçler bizden enfes bir fileto çıkaracak. kalabalıklaşırken etrafımızı da sarmaya çalışıyorlar fakat izin vermiyoruz. not olarak düşüyorum, kalabalık bir orospu çocuğu grubuyla kavga etmek durumunda kalırsanız üç altın kuralımız var, 1- çevrelemelerine müsaade etme, 2- yere düşme, 3- ilk saldırıları geçiştirdiğin anda yaldır yaldır kaç abura koyim.(bunları sensei'm lee hwon sung'dan öğrendim, rahmetli iki ay daha yaşasaydı kasları jilet geçirmeyecekti derler. derler, derlerdi de inanmazdım). her neyse, konuşurken çocuklardan biri ağzındaki jileti işaret ve pandik parmağının arasında koyup yavaşça arkadaşımın yanağına dokundurdu, çok hafif bir kan sızmaya başladı. o saniye itibariyle arkadaşım bu ibneye sağlam bir dene kapattı, ben önümdekini bir güzel giydirdim ve saniye saniye g.t korkusu ve adrenalinin insana neler yaptırabileceğini izlemeye başladım. yanımdaki herif öyle bir kaçıyor ki o an bilincinin yerinde olmadığından eminim çünkü iki metrelik tellerden tek sıçrayışta geçiyor(ben kikirdeyerek tırmanıyorum), bacaklar kafadan iki metre önde falan, felaketti kısaca.
şiddetle gücün doğru orantılı olduğuna inanmış, inandırılmış, büyüklerinin onlara bu ortamı sağladığı bir dünyanın ipsiz veletleridir bunlar. evet lise dönemi için doğru bir inanış, fakat sonrası katil, torbacı, hırsız ve bilumum hapishane sakini. bunlar toplumun yarayan kanalarıdır evet. jilet çiğnemesin bu çocuklar, karanfil çiğnesinler!(siktir lan banane)
şu aralar fox da yayınlanan bi dizide sıkça rastlanılan tiplerdir efendim bunlar. ağızlarında jiletler, ceplerinde kelebeklerle dolaşırlar, paso kavga, gürültü ortamı içinde bulunurlar. dizden bahsediyorum yanlış anlaşılmasın. keşke o dizide yaşananlar kadar kolay çözülebilseydi hayat karmaşası be senarist abiler. gündelik hayatta da var bu tarz çocuklar ne yazık ki. yapılması gereken en azından şimdiden az olsun önüne geçebilmek. geleceğin seri katillerini engellemek adına. cem yılmaz'ın da değimiyle: ''eğitim şart sevgili devlet büyükleri''.
olay çalışmadan ibaret.ağızlarda jiletle başlıyorlar zamanla genital organlarda çevirilmeye başlanıyor ve tabi dur durak yok çalışma hırs azim ağızlardaki jiletler yerini başka şeylere bırakıyor.bende hayal gücünüze bırakıyorum.
Her gece alkol alıp babasından dayak yiyen bir çocuk gözyaşlarını saklar arkadaşlarından ve ertesi sabah kendi akranlarına meydan okur gözyaşlarını ve dayaklarını kiniyle geçiştirebileceğini düşündüğü için.
Fazla empati kurmak beraberinde hümanist bir yaşamı getirir fakat bu yaşam var olan hayatları yaşayanların bize gösterdikleri kadarıyla değil de araştırabildiğimiz kadar görmemizi sağlar ve işte bu yüzden işin aslını, nedenler ve sonuçlar ilişkisini incelemek lazım.
jiletin kullanma alanını genişleten liselilerdir. bunun ileri safhasıda sirklerde veya akşam haberlerinin ilginç bölümünde karşımıza çıkan kocaman kılıcı bogazından içeri sokan birey olmaktır.
alt düzeyide, ileri safhasında saçmalık mucidi adaylarındandır ve dikkat etmelidirler ki jilette, kılıçta bir taraflarına kaçmasın. sonucu gazetelerde 3.sayfa haberlerine konu olur ve bu sözlüğü üzer..
lisedeyken her insanın harcı olmayan yetenektir. yapamayanların yapanları çekemediği ve yapmak için cesaretle, yüreğinin olması gerekir. denendiği takdirde çok da zor değildir serserilikle de alakası yoktur.
henüz kesecek sakalları olmadığından kelli, "lan bu jileti nerde kullansak da erkek olduğumuzu ispatlasak" diye telaşa düşmüş yavrularımız.
canlarım size söylüyorum, o sakal bi çıksın, hele bi de okulu bitirip işe filan başlayın, her bi tüyünüze ayrı ayrı küfretmezseniz ben de bişey bilmiyorum. ama sen de haklısın, sabahları traş olmak ne beladır nerden bileceksin bu yaşında evladım.
ha yok ben psikopatım, ondan bu jilet diyosan...
ah çocuğum ah.. dikkat et de götünü kesmesinler o jiletle.
sağlık açısından psikolojik bozukluk, toplum açısından ise serseriliktir. ana-baba terbiyesi ve dayağı almamış piçlerde görülür. toplumun asalaklarıdır, adam etmeye çalışıp milletin para ve zamanını harcamanın da gereği yoktur.