insanın acının en dibine vurmasından sonra , geçirdiği her sinir krizinin ardından kendine acımasından , karabasanlarından sonra yeniden yüzünde gülümsemenin belirmesidir. herkes kendi şansını kendi yaratır aslında. çığlıklar atarken ağladığı zamanları aşıp kahkahalarla güldüğü zamanları yaşayabilmek , pişmektir aslında bu , acıyla pişmektir. ve var oluşun hazzını yaşamaktır.
yaşadığın şey çok ağır olduğundan,bittiğinde artık hayata karşı bağışıklık kazanırsın, o yüzden depresyondan çıktığında daha güçlüsündür, küllerinden doğarsın.
insanı artık bütün sorunlara karşı daha güçlü yapan durumdur.
Ufak şeylere can sıkılmaz ,hayatta geçmişte neleri kaçırdığını gösterir biraz daha fazla.
Ama, kazandırdıkları da yadsinamaz..
Artık yeni bir dünya bekler onu.
uykudan uyanmak gibidir.
öncesi olmayan, siz olmayan kişinin içinden çıkıp artık büyüyen bir insana dönüşmektir.
ağır olması gerekmez tüm ruhsal hastalıkların çıkışı hasarlı olur.
saçlara beyazlar eklenir. yeni bir insana dönüşülür.
duvarlar yükselmiş, etkilenme derecesi azalmış bir insan.
duygusuz diyemem. daha güçlü, daha ayakta.
duvarlara çarpan dalgaların sertliği yokedemiyor onu.
bazı zorluklara gülüp geçiyor meydan okurcasına.
o insan artık bir devri kapatıp, bir devri açıyor.
daha acımasız, daha güvensiz, yaşadığı dünyanın çamurunun daha bir farkında.
kendine karşı verdiği savaşı kazanıp kendini eski temelinden yaratarak yeniden düştüğü yerden kendi kendine kalkıp yürüyor.
asıl önemli olan ne?
sizsiniz, sağlınız ve mutluluğunuz...
hiçbirşey hiçkimse sizden daha değerli değil.
olmuyorsa olmuyor, kurcalama , oluruna bırak biraz da.
ve artık;
hiçbirşey eskisi gibi değil.
çok şey, çok kişi silindi...
küllerinden doğduğunu zannedersin, tekara yürümeye başlarsın, yüzün tekrar gülmeye en sevdiğin böğreği eski iştahınla yersin.
bütün bunların yanında içinden birşeyler eksilmiştir.her ne kadar daha güçlü olsan da daha deneyimli olmuş olsanda o eski saflığın getirdiği mutluluk noktasına ulaşamazsın bir türlü.
zaten bu yıpranmaların hepsi kademe kademe insanı olgunluğa taşır zaten.olgunluk dediğin sıfat da budur zaten. insanın yaşayarak düşüp kalkarak öğrenmesidir hayatın ta kendisini.
geçen sene geçirdiğim aylarca evden çıkmama isteği, nefes almanın bile güç gelmeye başladığı, bir çok kişinin bir psikoloğa gitmelisin önerisini kulak ardı ettiğim ağır depresif günlerimden yeni bir aşkla hayata tutunarak eski ben olarak yani kısacası küllerimden doğmamdır.
her depresyon kişinin yaşam karşısında geçirdği koruyucu şok evresi gibidir. en kötü depresyon dahi er ya da geç geçmeye mahkumdur, vücut 6 ayda bir kendi kendini hemen hemen tamamen yeniler ama geçer gibi olan depresyona rağmen tekrar bu yenileniyorsa ve çözümü hep daha önce denenen çözümsüzlük üzerine yeniden kurmaya çalışıyorsak tekrar başlar. kısırdöngüden sıyrılmak ve çok faklı bakış açılarından çözüm çabaları kazanma bilincini sağlamış insan artık depresyonla başa çıkma yollarını öğrenmiş demektir, hayırlı olsun. üstelik bu depresyon evresinden sonra daha insani bir geri dönüş yaşamıştır. algılar normalleşir karamsarlık çözülür.. ağır depresyon ile arada depresifleşmeyi de ayırmalıdır arada depresif bir ruh hali insanın kendi pozisyonunu yenileme evresidir, gereklidir.