daha simple past tense'i (geçmiş zaman) yeni öğrenen öğrencinin hiçbir sözcüğü doğru söyleyemezken but'ı bat yerine bıd diye telaffuz etmesi. hatta bundan zevk alması.
toefl ibt de ister istemez speaking bölümünde yaptığın şeydir. ağzını yaymadan armut
der gibi pronunciation dersen , otuz üzerinde 8 alır bir dahaki sınava hazırlanırsın.
size sesleniyorum ağzını eğerek ingilizce konuşan türk gençleri. yapmayın böyle şeyler bir daha. ulan sen öyle yaptıkça ben yerin dibine giriyorum. bunun konuştuğu ingilizceyse ben hangi dili biliyorum. biliyorum diye dolandığım dil halbuki bana ne kadar da uzakmış onu görüyorum. depresyona giriyorum akabinde. birkaç damla ter saç diplerimden yola çıkıp boynuma erişiyor o anda. sen öyle bir "shakespeare" diyorsun ki, benim adım attığım toprak ikiye ayrlıyor. ne olur yapma böyle, benim gibi konuş, eğme ağzını; ne olur...
amerikalıların ne dediğinizi anlaması ve aynı cümleyi tekrardan kurma zahmetine katlanmamak için katlanılan eziyet. bir süre ister istemez ağza yapışır yurda dönünce dalga konusu yapılır.
kanımca dogru pronuncation için gerekli olan seydır.ha gunumuz emoları bunu turkce ozur dilerim kısırlastırımıs turkce konusurken yapıyorlar o daha kötü..
doğru telaffuz için yapılması gerekir fakat kimileride vardır ki, mükemmel ingilizce konuştuğunu sanıp üzerine birde amerikan aksanı eklemeye çalışırlar, harbiden komiktirler.
konuşan kişiye eziyet olduğu düşünülen durum. o yüzden böylesi konuşan bir kişi görüldüğünde ağzın eğildiği tarafa doğru geçilerek yumruk sertçe sıkılır ve bu eğik kısma doğru oturtulur. böylece bu kişinin ağzındaki yamukluk düzeltilerek hayır duasını da almış olursunuz.
esasen ingiliz ingilizcesine en çok yaklaşılan andır. ne kadar çok kayarsa o ağız o kadar orcinal olur ama nedense türk bünyesinde bir nahoş durur... bu sebeptendir ki türkler ingilizceyi biraz mal gibi konuşur...