13 yaşındaki kızı saat gece 2 ye kadar * kadar flütle memoli çalarken ben sabah 5 dakika gitar çalınca oklavayla tavana vuran tek hücreli alt kat komşumdur kendisi .
cd deki programı yükleyemeyen ve abimin bilgisayar mühendisi olması dolayısıyla evine çağıran komşu modelidir. lan koca mühendis senin ayağına mı gidecek? abim de beni yollar komşuya(usta-çırak olayı işte). ben okumamış mıyım? hayır ben de hukuk okuyorum. bizi evine çağıran ise bir baltaya sap olamamış insan modeli, evde kalmış kız, gitmesek de kız kurusunun annesi başlar dedikoduya. bu komşunun ağzına edilmez de kimin ağzına edilir?
her pazar sabahı matkap sesiyle uyandıran kişiden bir başkası olamaz bu. arkadaş on yıldır üst katında oturuyorum da bir pazar kendiliğimden uynamadım lan. aynı delik üstünde çalışmıyorsan en azından 520 delik açmış olman gerek amına kodumun binasına. delik deşik ettin lan binayı tepemize yıkalacak sonunda.
salonda yürüyorsunuz diye gece saat 3te kapıya dayanır bunlar. bozuk olan kapı zili dolayısıyla bok varmış gibi güm güm kapıyı tekmeler hayvan. sert bir tepkiyle karşılaşınca sittin sene gelmez olur.
her hafta sonu arabasını benimkinin arkasına park edip;
- birazdan çıkıcam!
diyen ve her nasılsa bunu her seferinde benim çıkma zamanıma denk getiren komşudur.
siz yıllardir yanlızken, hergün eve başka başka kız arkadasini getiren çapkın komşudur...
bardağı taşıran son damla ise gecenin bir yarisi 3 kızla sarmaş dolaş eve girmesidir. çok geçmeden gerçek öğrenilir evet komşu gaydir.
(bkz: ağzına sıçayim ibne komşu modeli)
yazın gecenin bi körü balkonundan kafasını sarkıtıp bizim balkona seslenerek bumeraannq bak araba aldık diyen komşudur. bizim de var arabamız bu kadar yaygara yapıyo muyuz kardeşim koy evinin önüne dursun.
lisedeyken temiz okuldan kaçmışız. gidecek yer belli, belli de full hacı hoca nın olduğu apartmanımıza bilumum halk arasında kötü olarak bilinen ne varsa sokacağız. süre kısıtlı diye acele ediyoruz. neyse hakkını veriyoruz kaçışın. nasıl derler 'her türlü'. gelelim konuya. ağzına sıçılası komşu modeli. biz tepesinde eğlenirken gelip kapıya vursa dese ki 'ne biçim insanlarsınız herkesi rahatsız ediyorsunuz' amenna. bu saklıyo aga içinde biriktiriyo sonra ertesi gününe direk ispiyon. sinsi bakışlar, kin güden tavırlar cabası. düşman başına bile verilmeye öyle illet.
+hep gürültü yapıyorsunuz, rahatsız oluyoruz
-iyide hanımefendi biz sizin 4 kat aşağınızda ve karşı tarafınızda oturuyoruz ki gürültüde yapmayız.
+valla ben bilmem, şikayetçiyim sizlerden.
-tamam diyelim ki gürültü yapıyoruz 4 kat aşağıda oturuyoruz be insafsız.
+ben bilmem.. ben duydum, rahatsızda oldum, öğrencidir diye aldık apartma, yaptığınız ayıptır.
-ama biz 4 kat..
+ben bilmem!!
-aşağısı ama...
+gürültü duydum!!
-izninizle sizi sikiyorum..
+gürültüler...
öğrenci sevmeyen komşu modelleridir.asla bir daha öğrenci olamayacakları ve bir öğrenci kadar eğlenemeyecekleri için öğrencileri potansiyel sarhoş ve sex tanrıçası olarak gören komşulardır.
(bkz: çok mu sinirlendim ne)
bugün binamızdaki 5 tane erkek bozması kadın, kendi kapılarının önüne bisiklet, bebek arabası tarzı şeyler konulmasına şikayet edilince kendi feodalitelerinin bozulduğu hisssine kapılarak kapıcı dairesinde yaşayan 80 yaşındaki kadını "burası kiraya verilemez" maddesi sebebiyle şikayet etmişler. Zile basan belediye görevlisiyle beraber sövdük kadınlara.
5 yıldır, 5 kişilik aileye sadece bir adet dış kapı anahtarı yaptırmış olup, artık kapı açmaktan bezmiş olan ve açmayan komşulara da "toplum ölmüüüş" diye bağırarak tepki veren komşudur. sıçmak yetmiyor bazen sözlük.
(bkz: hülya abla)
sigara içiyorum. evdekilerin haberi yok gizli saklıyım kendimce. evden dışardaysam problem yok eğer hülya abla beni yakalamadıysa...
dışardan yeni gelmişimdir. kapıyı kapatır kapatmaz o gelir.
hülya abla: (burnunu bir tazı misali yüzüme yaklaştırarak) aa beyazatlinick sigara kokuyorsun sen, yoksa??
beyazatlinick: ne diyorsun hülya abla ya yuh artık.*
eger evdeysem banyoyu kullanıyorumdur sigara için.boynumu banyo pencerisine doğru uzatıp üfler, izmariti de pencereden dışarı atarım. buhar, şampuan geçeeeer gider. * banyo penceresi de apartmanın saçma sapan bir boşluğu vardır bahçeyede açılır. *
bir gün geç kalkmışım öğle civarı kahvaltı yapıyorum. bu geldi kahve içmeye. aynı masadayız. annemi bana püskürtür ilk. annem de (bkz: sabah kalkmak bilmez akşam yatmak) repliğini kullanıp onurlandırır beni. ben güler geçerim. derken;
hülya abla: ya sizin pencerinin önü o kadar çok izmarit dolu ki nasıl oldu öle o?
beyazatlinick: hop! nolmuş? ne pencere? hangi?
beyazatlinick anne: alla alla çocuklar mı girip içmişler acaba?
bu kadının kafasının üstünde hare var yeminlen der ağlarım içime. ama öbürü susar mı hiç.
hülya abla: yok abla ne çocuğu. ben görürdüm girse. * serap içip içip oraya atıyo kesin.
beyazatlinick: serap mı içiyor? hee içiyo zaten o, tamam odur, evet.
serap; üçüncü kat komşu kızı. özür dilerim serap.
izmir üçkuyulardaki evimizde bi adam vardı aydın diye makine mühendisi ama deli adam bidliğin. tek arkadaşı kedileriydi birsürü kedi bakardı. içip içip şişelerini apartmana atardı. asansöre,apartmana hatta bazen balkondan aşşağı işerdi işte bu böyle komşulara örnektir. adam resmen 8.kattan işiyodu aşağı.
(bkz: balkondan aşağı işemek)
