hayatını tehlikeye atmayı bir kenara bırakmış, insanlık onurunun düştüğü duruma karşı soğukkanlılığını kaybetmeden fiziki olarak bile yer kalmadığı apaçık ortadayken; durakta bekleyen onlarca insanların bakışlarına aldırış etmeden bulduğu bir saptan parmaklarının ucuyla tutarak kapı önündeki insanlara yapışıp itekleyerek ağzıyla da ciyak ciyak biraz ilerler misiniz diye seslenerek cabalayan,yuh dedirten yurdum insanı. kapıdan dışarı sarkar yine inmez.
memur sanılan ama olmadığı entry okununca anlaşılan, memur kişisi olduğu kabul edilecek olursa, onur yapmış, ya da devlete tavır koyup "sen otobüsleri önüme böyle dolu yollarsan ben de senin işine geç giderim" demiş insandır.
araba alacak parası olmayan, muhtemelen işine birazcık geç kalsa patronu tarafından azarlanacak, dalga geçilecek hiç bir yönü olmayan bir vatandaştır. (bkz: popülizm mode on)
her sabah mecbur olduğum durum malesef, hatta ben değil genç kızlarda aynı sıkıntıdalar, iş yerlerine geç kalmamak için zorla binerle tıka bana otobüs ve minibüse, ford yapan şerefsizlere rağmen.
pantolonuna sürten otomatik kapı lastiğinin iz bırakıp bırakmadığını ininceye kadar merak eden, otomatik kapı camına yapışmış götün dışarıdan izlendiğini yüreğinin en derin bilinmezliklerinde hisseden insan.
iş çıkış saatlerinde uzunçayır otobüs durağında görülecek insanlardır. insana bakış açısını değiştirler. lan adam zaten mesaisini yapmış, 6 ya kadar anası ağlamış, tek derdi eve gidip bir çay içmek ama hareket eden otobüsün iç demirine, kapısına yani bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyor. reva mı lan bu millete?
Üzerlerindeki girinti ve çıkıntılar sayesinde birbirine kolayca kenetlenebilen, çeşitli renklerdeki yapı parçalarından oluşan lego oyuncak parçası olmaya çalışan insandır.