haziran ve temmuzun arkasını üçlemektir. muhtemelen ağustos ayı da bizi üşütecek ama aynı zamanda gülümsetecektir. üşütsün ama gülümsetsin, zaten gülümseyen insan 36 derecelik ısısından ne kaybeder ki hava buz gibi olsa da. yamacımdaki iki ay üşürken üçüncü ayın nanik yapmayacağını umuyorum.
dün kütüphanede yaşadığım durumdur. klimaları biraz fazla açmışlar, tepeden vuran klima sayesinde resmen üşüdüm orada. işim bitip dışarı çıkınca dışarısı halvet gibi sıcak olmasına rağmen oh be iliğim kemiğim ısındı dedirtti bana. *
yaşadığınız yerin konumundan çok, yükseltisiyle alakalı durum.
bir de gündüzlük yaz kıyafetiyle gece yahut sabahın ilk demlerinde dişarı çıkarsanız, iç anadolu yani karasal iklim kuşağında bile üşüyebilirsiniz.
edit : bolunun herhangi bir köyündeyseniz de gayet normaldir.