öğrencilerin ve öğretmenlerin "okul açılmak üzere" stresi,
üniversiteyi kazanan öğrencilerin "acaba nasıl olacak?" stresi,
kazanamayanların "ulan 1 sene daha nasıl geçecek?" stresi,
ağustos celbinde askere gidecek mezunların garip duygularla yoğrulmuş stresi,
yaz aşkı taraflarının en az 9 ay sürecek ayrılık stresi,
hükümetin "bu yıl 30 ağustos'tan nasıl yırtarız?" stresi,
muhalefetin "bu durumu nasıl ranta dönüştürebiliriz?" stresi...
benim açımdan güzel geçen bir ay olmuştur. şöyle bir iyi yağmur da yağaydı marmara bölgesinde iyiydi. umarım eylül daha da güzel geçecek. yeğenimin sünnet düğününü de yaptık. yarın da nasipse istanbul'a gidiyoruz. temmuz sıcakları bu ayda da etkisini göstermiştir.
hep aynı sokağa bakan balkonda yenen karpuz peynir eşliğinde radyoda çalan yeni çıkanlar, televizyonda dizilerin bıktıran tekrarları, tuhaf bir yorgunluk, başlangıçların arifesi, tatil anıları ve aşklar..
Augustus un marc antony i ve cleopatra yi yenerek roma imparatoru olmasindan sonra senatonun onu sereflendirmek icin adina takvimde bir ay vermek istemesiyle adlandirilmis aydir.
ilk basta takvimin altinci ayini uygun gören senato daha sonra bu kararindan vazgecmistir cünkü Julius Caesarin ayi olan July (temmuz) 31 gün sürmektedir, altinci ay olan Sextillus ise 30 gündür. arada vay efendim Juliusa torpil gecildi niye onun ayi bir gün fazla, satilmis senato gibi tepkileri önlemek icin bu karar alinmistir. fazla gün subattan alinmis garibim 29 yerine 28 cekmeye baslamistir.
