Dedem, Ağustos'un yarısı kıştır yarısı yaz derdi; babam da yıllarca bize aynı şeyi söyledi; ben de çocukluğumda buna tanığım: Ağustosların yarısı yaz yarısı kış olurdu. Ağustos'un ortasına ya da sonuna yakın günlerde, sonbahar geldiğini belli ederdi. Çoooktandır mevsimler bir garipleşti; ya hızla kıştan çıkıp yaza giriyoruz; ya da yazdan hemen kışa giriyoruz. Arası yok. Hafızai beşer nisyanla maluldür. (insan hafızasının sakatlığı unutkanlığıdır.) Ancak çoktandır bu Ağustos gibisini görmedim: Ayın 10'unda birden havalar soğudu, 4 posta yağmur yağdı; sokaklarda insanlar cekete ve hatta paltoya geçti. Hayra alamet olsun...
ulan yetmedi mi bu krizler diye çığlık atası olduğumuz bir ağustos oldu. Dünya yeni bir ekonomik krizin eşiğinde. Bir insan evladı ömrü hayatında kaç kriz yaşar be usta diye allaha sorasımız var. Tayyip Erdoğan yine teğet geçer diyor ama, bu kez kriz var kriz var diyen ilk kendisi oldu. Borsa dip yaptı; döviz yine tavana çıktı. Sonumuz hayırlı olsun...
19 yaşında şortlu bir genç kız, voleybol takımında oynuyor, çok yorgun ve saat 23 gibi otobüse biniyor; yer istanbul levent; ve otobüse binen birisi, genç kızı, milletin ahlakını bozuyorsun iddiasıyla 'yumrukluyor'. Herkes olayı kendi meşrebine göre yorumladı. Bu olayı, AKP'nin milletin istediği gibi yaşama özgürlük alanını daraltan bir uygulaması olarak değerlendiren de oldu; genç kızın saldırgan ve 'ahlaksız' - saygısız tutumuna bağlayan da. Türkiye Ağustos'un ilk haftasında bu olayı çok tartıştı.
2011 Ağustos'u, TC tarihinde ilk kez gördüğümüz bir YAŞ'a tanıklık etti. Kuvvet komutanları YAŞ'tan hemen önce istifa edip emekliliklerini istedi. Aslında iki step sonra genelkurmay başkanı olabilecek bir isim, Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturdu. AKP, YAŞ'ın yapısını tümüyle değiştirdi. Oturma düzenini bile... Eskiden YAŞ'ta Genelkurmay Başkanı ile Başbakan yanyana otururdu; bu kez Başbakan bir başına ve en başta oturdu.
Londra'da büyük bir isyan çıktı. Önce kriminal bir olay mı yoksa bir sosyal patlama mı olduğu pek anlaşılamadı. Polis, bir çete üyesini göz göre göre öldürmüş; bunun üzerine de binlerce insan sokaklara dökülüp, ortalığı talan etmeye, yakıp yıkmaya başlamışlardı. Sonraki günlerde, kriminal bir olay gibi başlayan olay, büyüdü, yaygınlaştı ve ingiltere'de bir grup insanın 'sosyal patlamasına' dönüştü. ingiliz polisi sert yapınca, Ahmedinejad bile ingilizlere insanlık dersi verdi.
Ne olacak bu Aziz Yıldırım'ın hali; Fenerbahçe maçları satın aldı mı almadı mı; Ağustos 2011'de de önemli gündem belirleyenlerden biri oldu. Emre Belözoğlu, Estonya ile oynanan hazırlık maçında, ayağına top geldikçe yuhalandı; bunu kınayanlar da alkışlayanlar da var. Fenerbahçe taraftarlarının mutsuzlukları devam ediyor. Federasyondan bu ay bir karar çıkar mı? Kimse bilemiyor...
Dursun Çiçek, ıslak imza sahte ama andıç gerçek deyince, Ergenekon'a dair tartışmalar yeniden alevlendi. Dursun Çiçek'in mahkemede yaptığı bu itiraf, Ağustos 2011'e damgasını vuran bir itiraf oldu diyebiliriz...
Somali'deki kıtlık ve açlıktan ölen insanlar, Ramazan'ı yaşayan Türkiye'yi ve Türkleri çok etkiledi. Tüm hayırseverlik ve yardımseverlik duyguları Somali için seferber edildi.
