kurbağanın iki bacağı iki kolu mu vardır. yoksa dört bacağı mı vardır tartışmasının kavgaya dönüşmesi kavgada silahların konuşması olayın kan davasına dönüşmesine sebep olan bir köye sahip il.
dükkanlarda vergi levhası bulunmaz ama kapılarının önünde en kötü bir range rover vardır. bakkala girip bir kısa marlboro light dersin kaçak mı tekel mi diye sorarlar. bir kahveye girersin, ganadaymışsın gibi yabancılık çekersin eğer billboardlarda dahi yazan dili bilmiyorsan. öyle bir yerdir işte ama yinede güzeldir. tekrar geleceğim doğubayazıt ama bu sefer çarşı saatleri içinde değil.
Çok soğuk bir iklimi olup ormanlık alan yok denecek kadar azdır. Doğubeyazıt ilçesi turizmcilerin gözdesi olup ishakpaşa Sarayı nın bulunduğu yerdir. Diyadin ilçesi Doğu Anadolu bölgesinde kaplıcalarıyla bilinir. Halkın büyük çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır.
insan da sarsıntılar yaratıp, kişisel tarihçesinin hesabını kitabını yaptıran didem madak şiiridir.
--spoiler--
bağırdım sokaklarına kartondan postlar sermiş ayyaşlara
bana kerametinizi gösterin
kerametinizi gösterin bana!
bir dikişte içtim bir şişe geceni
yıldız komasına girmek istiyordum,
istiyordum dolunay çarpsındı beni
kurt adamlarım serbest kalsındı icabında
kimin fazladan puştluğu varsa bir sigara sarsındı bana
kin kusulsundu, öç alınsın
icabında modern kadındım, ne zaman şişmanlasa ruhum
hemen yarın yeni bir intihara başladım.
ben fazla yemesem diyorum baylar yani
bu kadar hınç bana fazla.
icabında bir allah bir allah daha
çok tanrılı bir din ederdi
bırak müridin olayım istanbul
sen beni hep bir şiir sanıyordun istanbul
oysa çakmak taşları gibi kıvılcımlıydı gözyaşlarım
ağlamaktan kızaran bir örnek burnum ve göz altlarımla
bu şiiri ben yaralı bir panda vaziyetinde yazdım
canım yandı
bu şiiri ben bir yangın vaziyetinde yazdım
şimdi bırak sana kedilerime süt getiren eski günlerimi anlatayım
kapıma gül bırakan adamları
ben de icabında bir hafıza mağduruyum
cumartesi günleri gayri annemlerle birlikte
sokaklarında eylemler yapayım.
benim ne sakal yanığı günlerim oldu
guruba bak ve beni an
öpüşmekten yorgun ve kızıl
bir şiir sana bunları söyler miydi sanıyorsun?
yağmurlarında yıkanan kırmızı banklarına baktım
bütün allar bir gün solarmış
ben bunu geç anladım
yağmur meğer tanrının zulmüymüş istanbul.
ağrı neydi, neremdeydi, neresiydi ağrı
kim bana kalbimin menzilini soracaksa sorsun artık
ağrıdurmadanağrıdurmadanağrıdurmadan
ağrı benim durmadan doruğuna tırmandığım
meğer yüksek bir dağmış.
--spoiler--
Cumhuriyet caddesi vardır oranın. halk arasında Mecburiyet caddesi diye adlandırılır. insanların gezebileceği en uygun caddedir. Diğer caddeler genel olarak köylü insanlar için daha elverişli caddedir.