midende bir boşluk oluyormuş.. sıkıntıların oraya doluyormuş.. sonra tuvaletini yapıyormuşsun geçiyormuş.. peh! kandırmışlar bizi be sözlük.. çocuk demişler zamanında.. anlamaz bu.. anlatmamışlar bize..
ağlıyorsun sözlük bazen..
gözyaşları var bildiğin.. hani kimimiz eline, kimimiz giydiği pijamasının üstüne sildiği.. orada yaşamaya devam eder işte o yaşlar.. duygular buharlaşıpta tekrar nefes alıp çektiğinde içeri, gaz halden sıvı hale gelir onlar tekrar.. sonra bildiğin işte..
bazen haykırmak gerekiyor sözlük..
karar vermek gerekiyor bazen.. bırakmak, gitmek.. kendini yalnızlığına kilitlemek.. yasaklamak tekrar hayata kendini.. hani gülümsemeye devam edersin ama o gülümsemen yazdan kalmadır sanki.. işte öyle.. o dudağının kenarı bir türlü kulağına yakın durmaz hep.. üç dört saniyelik seraplar belki.. bahtsız bedevi bile daha mutlu oldu dediler.. abarttılar sandık.. hakkaten abartmışız.. hayata inat kutup ayısı diyor adam hala..
gördün mü sözlük?
o mutluluğu hiç gördün mü bir de bizim gözümüzden ? hiç anlattılar mı sana ? tahmin edebilir miydin içine gözyaşı dökenlerin olduğunu?