- pervin???
+ hıı
- pervin ne oldu, ağlıyor musun?
+ yok bişi... fırk...
- nie ağlıyorsun yavrum?
+ sön göçön gün ordakiiğğğğ kuza oyle boktııığğğğnnnn.... böhüühühühühühühüüh
- çıkar o ağzındakini pervin!
aslında konuşamamaktır.
ağlarken konuşmaya çalıştığında, sesler boğazında düğümlenir.
ses tonun iyice incelir.
''bir dakika'' der izin istersiniz, tam toparlanmaya başladığınızda tekrar ağlamaya başlarsınız.
zordur, konuşamazsınız.
Aglarken asla konusamaz insan, o an da ne konusmak ister ne dinlemek, sadece huznunde bogulmak ister cunku icin icin gozyaslarinda boguluyordur zaten, bogaz dugum dugum, yutkunmak bile okadar zorken konusmaya calismak hic birseyi dogru durust soyleyememekle ve orayi kacarak terketmekle sonuclanir.
kendimi çok çok daha iyi ifade edebildiğim, tüm dertlerimi dökebildiğim konuşma biçimi. illa anlamsız anlamsız konuşulmuyor aslında. * sadece gözlerden gelen yaşlarla ilham geliyor sanırım bana. başka türlü kimse anlamıyor yoksa.
aynı anda yürütülemeyecek iki eylemin cem edilmesi durumudur. oysa ağlamak başlı başlı başına bir mesajdır. üzerine zaten anlaşılamayacak kelimeler katmak yeterince manasızdır. yine de acı çeken bir kimseden çok da makul tepkiler beklememek gerekir. bir bardak su verilip, sakinleşmesine yardımcı olmak en güzelidir.