ağlayarak dua etmek

entry11 galeri0
    1.
  1. ozalitçide paftaları pc ye atmaya çalışırken bir türlü dosyaları bulamadığınızda ve teslime 40 dk kaldığında başınıza gelen şeydir. eliniz ayağınız boşalır, nefes alamaz hale gelirsiniz, içerde bir telaş size su ve kolonya bulmaya çalışırlar. siz bi yandan ağlar bi yandan da nolur nolur nolur diye aramaya devam edersiniz. * *
    0 ...
  2. 2.
  3. bazen içini sonsuzluğa boşaltan, üzerinden tonlarca yükün kalktığını hissettiren eylem.
    3 ...
  4. 3.
  5. en sıkıntılı buhranlı zamanlarda olur ama inancı en sağlamlaştıran anlardandır.
    1 ...
  6. 4.
  7. duanın etkisini arttıracağına inanılan hareket.
    3 ...
  8. 5.
  9. yıkama yağlama çekmektir.
    2 ...
  10. 6.
  11. derdini anlatacak ve anlayacak kimse olmadığını fark ettiğiniz zaman yapılandır. zira şu hayatta sizi olduğunuz gibi her zaman kayıtsız şartsız seven bir tek yaradan vardır.
    3 ...
  12. 7.
  13. içinizi huzurla dolduran eylemdir. şimdi bu huzur dua etmekten mi yoksa ağlamaktan mı geliyor bilemedim. sonuçta ağlamak rahatlatıyor.
    0 ...
  14. 8.
  15. canınızı birileri ya da yukarıdaki çok acıtmıştır.nedeni tam da bundandır.
    0 ...
  16. 9.
  17. gerçek ve samimi bir yakarıştır.
    0 ...
  18. 10.
  19. her zaman olmasa da, gönülden iman etmiş insanlar mutlaka yapmıştır.
    o gözyaşlarının her biri, cehennemi söndürecek.
    allah için ağlayan gözleri cehennem yakmazmış.
    yanında allah'ın ismi anılınca durmadan ağlayan sahabeler, evliyalar varmış.
    onlar gibi olmak ne haddimize.
    efendimizin vefatından sora, bilal habeşi ezan okuyamaz oldu.
    ezanı okurken muhammed resul kısmına gelince ağlamaktan konuşamazdı.
    bu yüzden mekke'den şam'a gitti. çünkü mekke ona resulü hatırlatıyordu.
    efendimize duyulan aşk, muhabbet bile ne kadar büyük.
    bir de onların kalbindeki allah aşkını düşünsek, beynimiz yanar herhalde.
    4 ...
  20. 11.
  21. yekten teslim olma sekanslarının en candan, en samimi, en birebir anları...

    bizatihi bende bu şekilde zuhur ediyor, konuyu subjektiflik sığlığında örneklemeyeceğimden rotayı genele çevirmek isterim ki, yaratıcıya tam bi dönüş aslında. bi yanlış yapılmış olabilir, bunun ehemmiyetini farkedip kezlerce kez pişmanlıkla af dilemek, belki o günahın affına kadar gider.

    tabii, bi ehl-i hidayet okur bu başlığı, af dilemenin mantığına gark olur. bi de ehl-i dalalet okur, onun için hiçbi şey demektir. o da gelip leş gibi yorumlarıyla saygısızca bizim samimi bulduğumuzu aşağılar. kişilerin hayat konumlarıyla, istedikleriyle, ulaşmak istedikleri yerle orantılı bi eylem aslında bu..

    yapılan hatalar, pişmanlıklar, bazen asla olmayacak gibi olan bi olayı çılgınlarca istemek... kimseden çare gelmeyeceğini düşünen bünyenin, yaratıcıya yönelip istemesi, isterken teslim olması. ve yine de gelecek sonuçlar muhakemesinde tevekkülünü koruması...

    yaratıcıya karşı havf ve reca dengesini korumanın gururu.
    yapılan yanlışlardan sonra arınma isteği.
    doğru yol için ısrarla isteme samimiyeti.

    ve yine başa dönüyoruz; hayat frekanslarının bağdaştığı noktadaki samimiyet algısı...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük