aşık adam ya oturup şiir yazar, şiir yazamayanda hıçkıra hıçkıra ağlar. ama hem ağlayıp hem şiir yazarak "nirvana"ya ulaşmışı görülmemiştir, duyulmamıştır.
ne yazık ki iticidir efendim.
güven duygusu uyandırmaz. herhangi bir sorunda ağlayan erkek benim başım sıkıştığında beni nasıl koruyacaktır sorusunu akla getirir.
bırakın böylesiyle bir ilişkiye başlamayı, kedimi emanet etmem.
Siir yaziyorsa kabul edip besleyecegim erkek dir. Ama agliyorsa da psikologa yollamak gereke bilir. Kim bilir icini ne kemiriyor. Psikologta seanslar bittikten sonra tekrar evin önünde ki kucuk kulubeye kapatilir.
ne iticidir ne de çekicidir. ne meraklıyız insanları kalıba sokmaya.
bi kere her erkek ağlar. inceden "ben ağlıyorum hee" mesajı veren adamın taa amına koyim. ağlarsın olum. kedi köpek ağlıyor bu neyin tribi?
şiir yazmak da zevk meselesi. daha önemlisi yetenek meselesi. bu memlekette hayatında hiç şiir yazmamış adam çok azdır. ağlamayan erkek de. sokaktan 20 kişi çeviririm, ağlayan ve şiir yazan, dönüp 10 saniye bakmazsınız.
illa bi şeylere kutsiyet atfedelim amına koyim yoksa ölürüz. anam babam erkektir işte. şiir yazıp ağlamakla koca bi adamı değerlendirmek ne fena bi sığlık. hee çok itici, hee çok çekici. yav he he.
çiftlerin arasında yaşanan olaylar silsilesi ve ilişkilerin psikolojik durumuna göre değerlendirilmesi gereken eylemlerdir. ilişkide erkek biraz daha çok sevme konumundaysa, bu ağlama ve şiir yazma oğlanı taşak oğlanı yapar... fiziksel güç olarak erkekten güçsüz ama psikolojik olarak zaten üstün olan kadın bu fırsatı kaçırmaz; erkeğin ağlamasını eziklik olarak telakki eder ve süt çocuğumuza şiirleri üzerinden vurur da vurur. ilişki eşit psikolojilerde ve eşit beklentilerle ilerliyorsa erkeğin ağlayarak şiir yazması kadının içine dokunur ve bu durum ilişkiyi güçlendirir. çünkü erkek içini dökmüş, ona en hassas tarafını açarak kadına ne denli değerli olduğunu hissettirmiştir. son ihtimal olarak, eğer erkek ilişkide daha güçlü bir konumdaysa zaten ağlamaz, zira duygusal fedakarlıktan uzak bir konumdadır. aynı seçenekleri bir kadının bir kadın için, bir kadının bir erkek ve bir erkeğin bir erkek yapmasını da buna uygulayabilirsiniz.
zannedildiği gibi sokaklarda hüngür hüngür ağlayıp da elinde kağıt kalem şiir yazan erkek değildir. geceleri bunu hayatında yaşamamış erkek varsa* eksik yaşamıştır. geceleri diyorum ki, erkeğim diyen erkek milletin içinde ağlayıp da gururunu zedelemez. dik durur, üzülür ama ağlamaz, ağlayamaz. ifadesizleşir sadece. ta ki gece olup yalnızlığıyla baş başa kalana kadar..
şiirleri de gidip başkasına okumaz. hele kıza hiç okumaz. hatıra kalır onlar, sonları da muhtemelen yanmak olur.
bana şiir yazdıran tüm kızlara - ve tabi ki ağlatıp da şiir yazdıran- burdan kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum. onlar benim normal bir zamanda asla yazamayacağım , bir araya getiremeyeceğim sözcüklerdi. çok teşekkür.