bir kadının en masum olduğu ya da en azından öyle göründüğü andır ağlarkenki hâli...
alt dudağı düşüverir... çenesi titrer istemsiz... o bakmaya kıyamadığınız gözlerinden bir damla yaş süzülür yanağına doğru... atlar boynunuza hemen, omzunuzu ıslatır o yaşlar... konuşmak çaresizliktir... tutarsınız başından, tek kelime etmeden yaklaşır ve öpersiniz gözyaşlarını... kokusunu içinize çeke çeke tekrar yaslarsınız başını omzunuza, tekrar gülmesini beklersiniz...
hiç dayanılmaz bir kızın ağlayışına. yanında olsan da, yada başka birisinden duysan da. yanında olmasan da bilirsin nasıl ağladığını, hemen gelir gözünün önüne. hemen gitmek istersin yanına, dindirmek istersin gözyaşlarını. çok sevmişsen eğer, bilirsin her damla gözyaşının, senden kan olarak akacağını.
gözlerinden istemsiz dökülen iki damla yaş.. senin o anki "dur ağlama" larının fayda etmeyeceğini bildiğin için veya kendin de inanmadığın için.. gözünden akmasına kıyamadığınız, birlikte içinizin de akıp gittiği göz yaşlarını öperek silmektir. öptükten sonra gözlerinize bakan bir çift yaşlı, dolu ve hafif kanlanmış göz ve mütebessim bir çehre görürsünüz.. bilemem.. belki de mutlu olmuştur o harekete ve belki de sizin tebessümünüze ihtiyacı vardır o an.. belki de hayattaki en güzel teselliyi vermişsinizdir.. yüzüne düşen saçlarını geriye atarsınız.. burnuna küçük bir de öpücük konudurursunuz..