ağlatan erkektir. Doğası gereği kadından daha dayanıklı olan erkeğin ağlaması, hepsinden daha çok dokunur insana. zira kolay kolay ağlamaz erkekler. belli ki çok yanmıştır canı, çok çaresizdir. yapılacak teselliler de faydasızdır bir o kadar.
erkekler ağlamaz kalıbına uymayan erkek profilidir.
erkekler ağlar hemde kadınlardan daha çok ağlar ama gizli gizli yataklarına yattıkları zaman yorganın altında ağlar. *
toplumun "erkekler ağlamaz" gibi saçma kurallarını bir kenera atıp gizlice ağlamak yerine insanların içinde de ağlayan erkektir. takdir edilesidir. ayrıca erkeklerin duygusal olmadığı inancı da psikologlar tarafından çürütülmüştür çoktan. yapılan araştırmalarda kadın ve erkeği üzücü bir duruma maruz bırakıyorlar (mesela bir adamın öldürüldüğü filmi izlettiriyorlar) ve beynindeki nöronların hareketliğini ölçüyorlar. bulgular gösteriyor ki kadın da erkek de aynı durumdan eşit derecede etkileniyor ancak farklı şekillerde dışa vuruyor. kadın ağlıyor feryat ediyor çoğu zaman, erkek susuyor, dikkatini başka yöne vermeye çalışıyor mesela.
tabi bu durumda erkeklere çocukluklarından beri aşılanan "erkekler ağlamaz" kuralı da söz konusu. bugün bile ağlayan erkeğin güçsüz olduğuna inananlar da var.
ağlamayan erkek güçsüz değildir, ya gözyaşlarını tutuyordur ya da gözyaşlarını tuta tuta ağlamayı unutmuştur.
toplum içinde kadına nasıl roller biçilmişse, erkeğe de roller biçilmiştir. erkek egemen toplumlarda ağlayan erkek zayıf olarak görülür. hatta "ne ağlıyon lan karı gibi" benzer laflara maruz kalır. duygularını açığa vuramaz.
sevgi yoksunu toplumlarda erkeğin ağlamasının sorun olmadığı durumlar vardır. yani ağlamasına müsade eline durumlardan bahsediyorum.
misal: aile fertlarınden birisi vefat etmişse ağlamak serbestir.
kimse yadırgamaz.
toplumda sevgi ve aşk gibi kavramlar hep gizli yaşanmak zorunda. halen bazı yerlerde babalar gelenekler yüzünden çocuklarını kucaklarına alıp sevememekte.
yani uzun lafın kısa hali, kadın üzerindeki baskı ile kıyaslanamaz ama erkekler üzerinde de toplumsal bir baskı ve hor görme hali mevcut ağlama eylemi için.
ülkemizde bu nedenle ağlayan erkek sayısıda oldukça azdır. ağlarsa da ya gözüne toz kaçar, ya da bunu gizli yapar.
toplum içinde ağlayabilen erkeklerinde sevilmesinin nedeni de budur belki.
çünkü duygularını, sevincini, aşkını, gözyaşını gösterebilen erkektir.
eger sizin için ağlıyorsa, ömür boyu pamuklara sarılıp, özene bözene sevilesi ve sayılası erkektir. pek ender rastlanır kendilerine aman diyim bir daha bulamazsınız sonra.
toplumun "erkeklik" yargılarına göre davranmayan; onların biçtiği role göre oynamayan, "ağlamamakla erkek olunuyorsa bilmem naparım ben o erkekliği" diyebilen erkektir. taa küçüklükte anne-baba tarafından koyulan yasağı delen erkektir. "erkek dediğin karı gibi gülmez." ile mutluluğunun kursağında bırakılıp "erkekler ağlamaz." anlayışıyla hüznünün boğazına dizilmesini engelleyen erkektir. -ağlamayı erkekliğe sürülen kara bir leke olarak gören zihniyetin kadın dövmeyi adamlıktan sayması ise çok farklı bir konudur.-
ulan erkeklik nedir be? önce adam olmak gerekli değil midir? adamlığın yolu da insanlıktan geçmez midir hüznüyle, sevinciyle ve tüm duygularıyla?
ağlayan 'erkek'te mucize aramaya gerek yoktur aslında. ağlayan erkek sadece insandır. o kadar...
"erkek adam ağlamaz" gibisinden bir laf ağızdan ağıza dolaşıyor olsa da "erkek adam ağlar." tezimi destekleyen kelime grubu.
görmeye alışık olmadığımız,ağladığı zaman saklayan ama aslında pek bir gerçek olan erkek tipi.kızların "aah canııım ağlıyor musun sen?" şeklinde ki tepkilerinden rahatsız olduklarından böyle şeyler yaptıklarını varsayıyorum.