cennetlik bir kadındır. çünkü o anda erkeğin ihtiyacı olduğu tek şey yanında birisinin varlığıdır. kadın erkeğe sıkı sıkı sarılıyor ve kulağına teselli edici kelimeler de fısıldıyorsa erkek bir daha o kadının peşinden ayrılmaz. çok sever onu.
ilişkilerde ya da evliliklerde; belli bir müddet sonrasında, kadın kendini erkeğinin annesi gibi hisseder. onu gözetler, arkasını toplar. benimser, hatırlar, hatırlatır. anadır ya da analığa hazırdır. anaçdır. ağlar; içine döker gözyaşlarını. sevmeyi de bilir, sevilmeyi de...
ağLayan erkeği teselli eden bir kadın varsa bu genellikle ağlatan kadın değildir.. ya ağlayan erkeğin duygularından faydalanıp hayatına sızmaya çalışan biridir ya da gerçekten yanında olmaya çalışan.. ama nedense genellikle hep faydalananlar çıkar erkekler bunu çok geç anlasalar da öyledir..
onunla aglayan kadındır. sarılıp uzun uzun aglamak sonra gözyaşlarını silen kadındır. ve gözyaslarının verdiği o tuzlu o eşsiz tat ile tatlanmıs dudaklarına bir küçük buse kondurmaktır.
annedir, veya erkeğin, gerçekten ağlanacak bir duruma, bir haline , erkeğin ağlamasının normal olduğunu karşılayan bir kadının merhametidir. yani erkek, vahim bir konu üzerine ağlamamak için kendini zor tutmuştur, kadın da buna dayanamamış teselliye yönelmiştir. yoksa öbür türlü, olur olmaz her şeye ağlayan bir erkeği, değil bir kadın, kimse sevmez. doğal olarak.