ağlayan babayı güldürmeye çalışmak

entry1 galeri0
    1.
  1. çok zor, hem de çok... sizin içinizde fırtınalar kopar, onu teselli etmeye cümleniz olmaz. boğazınız düğümlenir.

    yolda yan yana yürüyoruz bir banka işlemini halletmek için, kendisi pek anlamadığından aileden birini de yanında götürür bankamatikten işlem yapacaksa; geleceğe dair neler yapacağımıza dair bir muhabbete dalmışız. hava güneşli, sırılsıklam ter içinde de kalmışız; sigaradan mahvolmuş ciğerleri yüzünden babam iyice yavaşlamış. oturup dinlenmesini söylüyorum, hayır anlamında kafa sallıyor ve devam ediyoruz yola. öyle benim gibi ufak tefek biri değildir babam, 185 boyunda iri yarı bir adam. cıvıl cıvıl çocuk sesi yankılanan ara sokaklardan birinden geçerken bir top önümüze yuvarlanıyor. tam babamın önünden geçerken topa ayakla vuramadığı için eline alıyor ve çocukların önüne yuvarlıyor. gülümsüyorum ona bakarak, göz göze geliyoruz ve o da bana gülümsüyor. yola devam ederken babamın gelmediğini fark ediyorum, arkamı döndüğümde hala çocukları izliyor gülerek, dalmış gitmiş bir şekilde... biraz bekliyorum ama babamda hareket yok, iki dakika kadar sonra o hala gelmeyince yanına gidiyorum. "baboli ne o sen futbol sever miydin, bir ara halı saha maçı ayarlayayım sana eheh." diyorum, "ben anlamam ki oğlum, ayağıma top değmedi bugüne kadar deden sağ olsun. çocukluğumuzu yaşayamadan kocadık, aynı şekilde de ölüme gidiyoruz." diye karşılık veriyor. babamı çok az sayıda ağlarken gördüm, biri de bu andı. gözleri dolmuştu; onu bu şekilde görüşüm sözleri ile de birleşince beynim durdu, neye kızacağımı kime kızacağımı bilemedim, çığlık çığlığa küfürler ettim belirsizliğe, içimde kocaman bir yara açıldı. "sen daha hepimizi gömersin, kötüler kolay ölmezmiş ehehe." diyebildim titrek ama neşeli olmaya çalışan bir sesle. yola devam ettik...

    o koca yara hala içimde, yeminim var ailemi rahat içinde doya doya yedirip içirip gezdirerek yaşatmaya. az daha dayanın, sakın gitmeyin bir yere.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük