"çocuğun bu metaneti orada bulunanların kalbini parçalıyordu. zaten, bir felakete sükun ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir."
ağlayamayan insan aslında çok daha duygusaldır, çok daha hassastır.
sinirlendiğinde kendini kaybeder mesela, ya da güldüğünde fazla güler.
ben böyleyim, böyle olmam gerekti, böyle olmak zorunda bıraktılar...
tam olarak anlatamıyorum ama zaten tam olarak anlamanız da gerekmiyor, bilmeniz yeterli.
bende de olan durum. bi yumru gibi bişey oluyor içinde toprağı kuruluktan çatlamış bir toprağı sulamak gibi sanki ağlamak. ama olmuyor işte sanırım duygularımızı çok yutmaktan kilitlendik artık.
Duygu katılığı nedeniyle meydana gelendir. Aslında kalbiniz ağlamaktan yanadır. Fakat gözünüzden damlaların akmasına engel olan bazı olumsuz yaşanmışlıklar vardır.
bana da olsa ya bazen bu. kırıldığım da üzdüklerinde beni ruhsuz ruhsuz etrafa selam çaksam, hayır kendimi biliyorum kafamda yine filler sevişir onu değiştiremeyiz bu benim. dışa vurmasam ya şu salak duygularımı..
ağlayamayanlara ve buna sorun diyenlere; insanlara çok derin anlamlar yükleyip değer üstüne değer verin, sonra sizi kırmalarını zevkle izleyin, ahah merak etmeyin ağlayacaksınız.. kendinizde suç bulmazsanız hüngür hüngür ağlayacaksınız.
Bu söz sonuna kadar doğru sevgili yazarlar. Eskiden inanmazdım böyle şeylere. 'kasıntı insanlar, bir de bununla övünürler.' Derdim. Hala kasıntı ve övünenleri olması dışında bunun verdiği acizliği yaşayan insanlar var.
Ağlamak sinir atmanın ve rahatlamanın en iyi yoludur. Ama ya bir insan gözleri ne kadar dolarsa dolsun ağlayamıyorsa bunun verdiği yükü düşünebiliyor musunuz?
uzun bir dönem boyunca ağlayan insanların sonradan yaşadığı durumdur. kendisine ya da bir başkasına ağlamamak üzerine verilen söz işin içine girdiği zaman değişkenlik gösterebilir.
Genelde başıma gelendir. Ben ağlamayı bir su deposundan tazyikli su fışkırması olarak görürüm. Yani ağlamak içindeki dertlerin bir anda dışarı atılmasıdır bence. Ama bunu yapamayınca bir süre sonra su deposu da patlıyor be sözlük.
Kendimi en çaresiz hissettiğim zamanlardır.
insan ağladığında içindekini döker. Rahatlar. Bütün kini,nefreti,söylemek isteyip söyleyemedikleri,yaşayamadıkları,yaşayamayacakları,herşey saçılır ortalığa.
O yüzdende ağladığımız zaman kimse olsun istemeyiz yanımızda. Korkarız çünkü yumuşak noktalarımızın insanlar tarafından görülecek olmasından.
Ağladım!!! içimdekileri,kendimden bile gizlemeye çalıştıklarımı ortalığa saçmak için. Saatlerce ağladım.
Ve anladım ki ağlayamamak aslında dünyanın en kötü şeylerinden biriymiş.
Acı eşiğinin artması ile karşınıza çıkan durum. Ayrıca depresyonun en dip halindede olmaktadır. Hıçkıra hıçkıra ağlamak ve ağlayamamak arasında çok ince bir depresyon vardır.
Yaşadığim durumdur. En çok ihtiyacim olduğumda ağlayamamak Ne anlama gelir ki?
Büyüdük mü? Yoksa alıştık mı olanlara?
Merak edilen bir çok soruyu beraberinde getiren oldukça acı verici haldir.
acı veren birşey.ağlamak istiyorsun sinirlerin boşalsın istiyorsun ama ağlayamıyorsun.gerçekten iğrenç bi duygu.
en kötüsüde hiç istemediğin bi zamanda gözlerinin dolması.