Bu söz sonuna kadar doğru sevgili yazarlar. Eskiden inanmazdım böyle şeylere. 'kasıntı insanlar, bir de bununla övünürler.' Derdim. Hala kasıntı ve övünenleri olması dışında bunun verdiği acizliği yaşayan insanlar var.
Ağlamak sinir atmanın ve rahatlamanın en iyi yoludur. Ama ya bir insan gözleri ne kadar dolarsa dolsun ağlayamıyorsa bunun verdiği yükü düşünebiliyor musunuz?
Kötüdür ama.. Rahatlayamıyorsun, içinden atamıyorsun ya amına koyayım.
Bu kez niye uzun sürdü anlamadım. Üst üste geldi diye herhalde.. Değil mi Eren? Evet katılıyorum. Sen de haklısın be! için batsın senin. Beddua etme yahu! Boş ver kim takar? Yanlış zamanda gelmişiz buralara. Şanssızız işte, değişmiyor ve değişmeyecek. Haklısın, sen de haklısın..
Yaşadığim durumdur. En çok ihtiyacim olduğumda ağlayamamak Ne anlama gelir ki?
Büyüdük mü? Yoksa alıştık mı olanlara?
Merak edilen bir çok soruyu beraberinde getiren oldukça acı verici haldir.
ağlayamayan insan aslında çok daha duygusaldır, çok daha hassastır.
sinirlendiğinde kendini kaybeder mesela, ya da güldüğünde fazla güler.
ben böyleyim, böyle olmam gerekti, böyle olmak zorunda bıraktılar...
tam olarak anlatamıyorum ama zaten tam olarak anlamanız da gerekmiyor, bilmeniz yeterli.
tehlikeli bir durumdur. akması gereken göz yaşları akmaz ise, kalbe doğru iner ve tıpkı bir çamaşır makinasının kireçten tıkanması gibi kalbi tıkar. Allah muhafaza kriz geçirtir. çok korkuyorum, çünkü uzun süredir ağlayamıyorum ne kadar istesemde.
güçlü görünmek zorundasınızdır. gözyaşlarımızı dışardakiler görmez ama bilmezler ki içimize binlerce damla gözyaşı akıttığımızı
bakakalırım giden geminin ardından
atamam kendimi denize
dünya güzel
serde erkeklik var
''ağlayamam''
boğazıma birikiyor tüm yaşam, bir hıçkırıkla bitecek her şey biliyorum. bir damla gözyaşı bekliyorum sadece bir damla, ama ağlayamıyorum...
ota boka ağlayan kızları eleştirdim hayat boyu. hatta tiksindim onlardan. yeter sus dedim içimden her ağlayışlarında. bari duygularınızı içinizde yaşayın diye isyan ettim sonunda, ama ben hiç ağlamadım.
ağlayanları teselli ederken bile onları kıskandım içten içe. ağlamak istedim sadece. ama yine ağlayamadım.
çevremdeki insanlar bana iyi dileklerde bulunurken hayat seni hiç ağlatmasın dediler. hep böyle gül, hiç ağlama! mutlu oldum. ağlamamayı güzel bir şey sandım ve ağlamadım.
hayat beni hiç ağlatmadı. teşekkür ettim. ama nereden bilebilirdim ki ağlayamamanın ağlamaktan daha kötü olduğunu...
daha acımasız,
daha uzun süreli,
daha çok yaralayan olduğunu...
gözyaşlarımı silip devam edebilirim mutlu hayatıma ama boğazda oluşan düğümü silip atamıyorum ve hala ağlayamıyorum!