bir gök gürlemesidir belki her şeyi başlatan.. mesela..
ağlayan bir kadın vardır ekranda, onu bir mezarın başında görürsünüz ki, hafiften bir piyano tınısı eşlik etmeye başlar görüntüye..
sonra bir adam görürsünüz.. arabasını trafiğin ortasında durdurmuş, ağlamaktadır..
bir başka adam hapishanenin kapısından çıkmıştır henüz, eşini ve küçük kızını görür karşısında, kız ona koşmaya başlar.. sarılırlar.. adamın yüzündeki, o anın gerçek olmasına inanamayan bir adamın ifadesidir..
sonra birinin şarkı söylediğini hatırlarsınız, sese kulak verirsiniz.. tam da nakarat dönerken..
i need love, love's divine
please forgive me now i see that i've been blind
give me love, love is what i need to help me know my name
bir genç.. bir taksinin arkasından koşmaktadır canhıraş bir şekilde, yetişir, açar kapıyı, oturur arka koltuğa, kucağında aceleyle toplandığı belli eşyalar bulunan kıza bakar üzgünce, pişmanlıkla.. sonra elini tutar kızın..
bir aile, yeni doğmuş bebeğiyle evine gelir.. baba içeri girer, anne arkasından gelir, kucağındaki sevimli şeye bakaraktan kapıyı kapatır..
bir kadın, bir gece kulübünün tuvaletinde, kafasındaki peruğu çıkarır, aynaya bakar, gülümser hafiften.. sonra tuvaletin kapısına gelir, açar, etrafına bakar ve başı dik, çıkar dışarı, insanların arasına..
genç bir çift, sarmaş dolaş olmuş, öpüşmektedir bir yatakta..
bir başka çift ise sokakta, birbirlerine sarılmış öylece uzanmaktadır.. dertsiz, tasasız, huzurlu..
"love is what i need to help me know my name " lafı kalır aklınızda en sonunda..
klibin neresinde gözyaşlarınızın dökülmeye başladığı ise, muamma olarak kalır bir süre..
böyle kliplerdir işte..
