dizi o dizi. ağlarken nereye baktığını anlayamazsın bi defa. ve gözler de öyle kocaman açık olamaz. göz yaşartıcı damla kullanmıyorsan. öyle kısık kısık olur gözlerin japon misali, sonra burnun kıpkırmızı olur, sümkürürsün bu ağlama sesini bastırır. birisi sarıldıysa sümüklerini de o kişinin tişörtüne bırakırsın. tamamdır.
ağlamak iki türlü olur aslında ya sevinçten ağlarsın ki o zaman uzağa değil karşındakine bakarsın.bir de üzüntüden ağlamak vardır işte uzağa o zaman bakarsın yalnızsındır, ağlıyorsundur, sıkıntı vardır üstünde ve uzaklara bakarak bir iç çekersin derindir yaran.tek ilacın ağlamaktır.
sahildeki pardosulu adam tribinin bir alt aktivitesi olarak yapılarak çiftleşecek dişil kişiler bulma olasılığını artırabilecek bir aktivite , ya da değil.
filmlerde kendine yer bulan sahne. genelde çok sevdiği birini uzaklara göndermek zorunda kalan kişinin gözyaşlarını gizlemek için gerçekleştirdiği aktivite.
Ağlarken insan bir yere bakma ihtiyacı hissetmez ki onu da geçtim böyle bir eylem e bulunmasının amacı ya çok dizi izliyordur ya da o tarz arkadaşları çoktur.
yapmacık bu işler Allah askına ya.
