Eğer ağlamayı gururuna yediremiyor ve güçsüzlük, yeniklik göstergesi olduğu için ağlamıyorsa agresif olan insandır. içinde biriktirdiklerini dışarı iğneleyici laflar söyleyerek, kalp kırarak kusar.
birde ağlayamayan insan vardır ki boğazında düğümlenir her şey. ama gözyaşı akıtıp, hıçkıramaz.
şayet bahsi geçen insanın cinsiyeti erkek ise gayet normal olan durumdur. evde dede, baba, abi, amca, dayı, enişte, sokakta arkadaşlar, arkadaşaların babaları, abileri, okulda öğretmenler vs. tarafından yapılan baskı ve dayatmaların sonucudur bu durum. erkek adam ağlar mı, ne ağlıyorsun lan karı*gibi, zırlama lan gibi çıkışların sonucunda kişi şayet ağlarsa, kendinden, karakterinden, benliğinden, erkekliğinden, itibarından birşeyler kaybedeceğini düşünür. içinde fırtınalar kopsada, canı canından çıkarcasına yansada o iki damla gözyaşını bırakmaya gücü yetmez. neden, erkek dediğinin sürekli bir kale gibi sağlam, bir ordu gibi güçlü görünmek zorunda olduğuna inanmaktadır. her şeyi içine atar, atar. artık dayanacak gücü kalmayana kadar bu böyle sürer. ne demişler;
daha doğar doğmaz ağlamaya başlar insan dediğin. böylesi bastonsuz charlie chaplin gibi, şapkasız leon gibi, gözlüksüz gözlüklü şirin gibi, ne bileyim tülinsiz caner gibi filan bir şeydir. olur mu canım hiç öyle şey?
kim bilir belki geçmişinde geceleri yatağında yorganı üstüne geçip geceler boyunca o kadar çok ağlamışlığı vardır ki o kadar ağlamadan sonra onu ağlatacak birşey bulunamaz. ha belki ağlar ama nasıl ağlar? acaba ağlamasına sebep olan şeyler kadar ağır olabilecek midir? ağlamayan gözler sevmesini de bilmezmiş derler bizim köyde. öyle bir efsanede vardır.
muhakkak zamanında bir çok şeyler yaşamış olup hislerini törpülemiş ve bazı duygulara karşı daha az hassasiyeti olabilir,keza bu hiç ağlamayacağı anlamına gelmez.
her insan ağlamıştır. ağlama eylemi ise acımasız hayatın sırtımıza yükledikleriyle vazgeçtiğimiz bir eylem olmuştur. ağlamak zayıf insanların sığındığı bir kaçıştır. şahsi görüşüm doğrultusunda şunu söyleyebilirim ki "asla ağlamayın ağlasanız dahi bunu içinizde yaşayın" gözlerden dökülen yaşın, kalbinizdeki hüznün yüzünüze sirayet etmesine izin vermeyin.