Genelde dışarda insanların arasında olduğumda başıma gelen durumdur. Kafamı dik tutup hayır şimdi olmaz der kocaman bir gülümser hiçbir şey olmamış gibi devam ederim. Mecbuuur.
içinden sessiz çığlıklar atarak bir kuşun kanadında asılı kalmışsındır, ya o kanadını sallayıp atacak ya da sen kendini bırakacaksın, eni sonu düşeceksindir..
Ağlayamayacağınız bir ortamda yaşadığınız sıkıntıdır. Çenenizi sıkarsınız burnunuz sızlamaya başlar o gözyaşı gözünüzde oluşurda kırpmamak için uğraşırsınız. kırptığınız anda o yaş ordan düşecek sonra koy ver gitsin diyip hüngür hüngür ağlayabilirsiniz de hemen kimseye göstermeden o yaşı silip yukarlara bakıp derin nefeste alabilirsiniz bu tamamen size kalmış birşey. Ama kirpiğiniz de yaş sallanır durur.
Bundan 4 sene önce Konya'ya yerleşmeye gittiğimde yaşadım ben bunu. Yanımda bir kız vardı. bana evi gösterdi. Evi, eşyaları inceledikçe içim burkuldu. Yanmış bir halı... derme çatma bir mutfak... banyo demeye bin şahit isteyen, kabini bile olmayan bir duş yeri...
Kahvaltı malzememiz olmadığı için komşu evdeki arkadaşlarına kahvaltıya gidecektik. Kızla sokakta eve doğru ilerliyoruz. Henüz evi yeni görmüşüm, ortam yabancı, kız yabancı... o an boğazıma oturan yumruyu unutmam mümkün değil. O ağlamamak için kendimi tutuşumu... içimdeki ses şunları söyledi "bu kız da senin gibi burada yaşayacak. Ağlayıp da onun da moralini bozmayacaksın. Ağlayıp da kendini rezil etmeyeceksin."
Evet onun yanında ağlamamayı başardım belki. Ama odama kapandığımda "Allah'ım! buralarda bir başıma ne yapacağım ben?" deyip hüngür hüngür ağladığımı hatırlıyorum. Sonra Allah başka bir kapı açtı, memleketimin yakınlarına geldim.
Çok sevdiğim bir arkadaşımın abisi geçen ekim de şehit oldu cenaze töreni eve geliş tabut (tabut) indirilirken arkadaş "böyle mi eve gelecektin laaan" diye bağırdı. Ablası kollarına yığıldı o sırada, ben arka tarafta iki kız kardeşimi düşündüm. Tutamadım kenidimi abileri olarak ağlamamak yakışırdı bana toplum bana bunu mu öğretti evet. Ama sikerim lan toplumu ağladım koşarak gittim ucra bi köşeye köpek gibi hüngür hüngür ağladım. Benim de hakkım.