sonrası zevklidir diyelim biz ona. gözlerin dışarı çıkacakmış gibi olmasının, hıçkırıklara boğulmanın, ritimsiz kalbin, düzenli alınamayan nefesin nesi zevkli?
neye ağladığına göre değişir.
+ eğer rte'yi örnek alıp kırk yıl öncesinin olaylarını hatırlamış gibi yaparak göz yaşı döküyorsan yalandır o, zevki falanda olmaz onun.milleti kandırmaktan zevk alıyorsan o ayrı tabi.
+ bir sevgiliyse seni ağlatan ya da bir dost yalnızca acı verir insana. ona ne kadar çok değer verdiğini ama o değerin ne kadar ayaklar altına alındığını görmek de zevkli değildir. bunun uğruna göz yaşı dökmek de.
aylarca içinde tuttuğun şeyleri dışarı çıkarmanın en zevkli olmasa da, en zararsız yöntemidir. zayıflık falan derler, umursanmamalı. hıçkıra hıçkıra, derin nefesler çekerek ağlamanın verdiği rahatlık duygusunu çok az şey yaşatır.
en çaresiz anında sabrın taştığı beklenen damlaların düşmeye çalıştığı o ilk atlayışta uçurumdan boşluğa nasıl hissizliğin verdiği bir zevk varsa o da öyle bir zevktir.
içinin boşalmasının verdiği huzur kaplar içinizi.
kabullenemediğiniz her durum kendinizden sakındığınız her itiraf saçılıverir ortaya.sabrettiğiniz içinizi dolduran her şey artık ağlasam da açılsam durumuna getiren bunaltıcı ruh hali ağlayamıyorum tezlerinin yıkıldığı ana bırakır kendini.duyduğunuz haz acıdan başka nedir ki döktüğünüz sevinç gözyaşları değilse..
ağlamak zevklidir az ağlıyorsan eğer, ölçüsünü biliyorsan şimdi bu yazıda denilecekki ne ölçüsü bunun ölçüsümü olur? evet olur ota boka ağlamak. en birşeyde nasıl ağlıyacaksın? nasıl olacak o? ne kadar gerçekçi olacak biraz güçlü olunmalı ağlamanın zevk verebilmesi için hayatta sabretmeyi anlayabilmek için ağlamak azken güzeldir. gülmeyi tercih etmeyen, beceremeyen kişilerin işidir ağlamak. mutsuzluğu seçenin mahkum olduğu zavallı insandır. mutluluk hayatı yaşamaktır. ağlamak yaşamı biraz daha görebilmeyi sağlamaktır. bu yüzden ağlamak zevklidir. gerçek nedendir ağlayabilmek. bu yüzden ağlamak zevklidir.