--spoiler--
Bir sefer mutfakta tencere tava arasında ağlarken görmüştüm onu. Alakasız yerlerde ıstırap çekmek ıstırabı ikiye katlar. Bir mezar başında ağlamak çok daha makuldür, kimse neden diye sormaz.
--spoiler--
Kahkahalarla guldugun an. Filmlerde goruruz ya hep; kahkaha atarken halihazirda bir enerji bosalmasi yasandigi icin o an aglamaya adapte olmak daha kolay oluyor.
gece evde herkes uyuduktan sonra. çünkü gündüz seni görüyorlar yüzüne bakınca ağladığını fark ediyorlar ve onlara niye ağladığını açıklamak zorunda kalıyorsun.
Bugün yine sarıldım sana kollarım acıdı biliyordum bir daha sarılamayacağımı o kadar çok sıktım ki kendimi karşında ağlamamak için biliyordum bir daha gelmeyeceğini sarılırken dahi tereddüt vardı içimde ama sadece ben biliyorum sana böyle özlemle sarıldığımı. Sen dahi bilemeyecksin nasıl sarıldığımı sonra uyandım ıssız bir hastane odasında nöbette işleri olan bir doktorum ben hem de erkeğim Evet bu sabah ağlamak için çok uygundu. Ama ağlamadım . Steteskopumu taktım boynuma en umursamaz maskemi taktım suratıma. Işime döndüm. Dönüp tekrar bakmadiginiz o duygusuz doktorlardan oldum yine. Içime içime ağladım hem de hüngür hüngür.
O anı, bizler değil, yüreğimiz saptar.
Bazen hiç olmadık yerde, otobüste, metroda, dostlarla muhabbetin tam ortasında dökülmeye başlar gözyaşları... Ansızın...
Gönül ağlamadıkça, göz ağlamazmış.
Onun da nerde, ne Zaman coşacağı belli mi olur?
Günün gecesi veya akşamı olmalı. Karanlık olmalı ki ağladığını göremesinler. Eğer varsa canınızdan çok sevdiğiniz biri ya sarılırken ağlamalı ya kucağında.
Ama ben genelde tuvallette musluğu açıp ağlıyorum.
Tok karına ağlanmalı.