her ne kadar nilüfer "erkekler ağlamaz" diyerek bu konuda ayrım yapmış olsa da, ağlamanın mutluyken de üzgünken de yapılabilecek, rahatlatıcı bir eylem olduğunu vurgulayan güzel bir cümle, ve güzel bir şarkı.
anladım sonu yok yalnızlığın
hergün çoğalacak
her zaman böyle miydi bilmiyorum
sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak
alışır her insan, alışır zamanla kırılıp incinmeye
çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak
yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
bekliyorum bekliyorum bekliyorum
hadi gelin üstüme korkmuyorum
yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
bekliyorum bekliyorum bekliyorum
hadi gelin üstüme korkmuyorum
bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze hasret
yokluğunla ben başbaşayız nihayet
bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze hasret
yokluğunla ben başbaşayız nihayet
sezen yalan söylemiş, her zaman güzel değilmiş...
görmeyen iki gözün acımasız yargısıyla suçlanacağından habersiz bir başka iki gözden boşalan yaşlar;
ağlamak...
bazen üzüntü, sinirle, belki sevinçle... bazen özlem, bazen aşkla...
kimin için, ne için akarsa aksın asıl ağlatan son hükümmüş.
gözlerden kaçan, yanaklardan doğru uzaklaşan sonra bir mendilde ya da elinizin tersinde kaybolan gözyaşları hükümsüzken... asıl ağlatan son hükümmüş.
gözyaşı akarken yolunu şaşırmaz. ama ağlamak insanın feleğini şaşırtabilirmiş...
sezen de yalan söylermiş... ağlamakta o kadar güzel değilmiş...
yapayalnız kalınca, çaresizlikte çareler arayınca, herşey tersine akıyorsa, dağlara taşlara, denizlere, ağaçlara, bulutlara, aya... haykırırsın avazın çıktığı kadar. sönmese de yüreğindeki ateş, en azından isyan etmişsindir hayata. tüm iyi niyetine rağmen düşman bellemişse siktir et gitme üstüne artık dersin ama yenilmek vazgeçilmez olur insana. o zamanlarında en rahatlatan şeydir işte. hele bir de omuzun varsa.
göksel'in de mektubumu buldun mu albümünde yorumladığı sezen aksu eseri. Ama sezen aksu bambaşka söyler hissedersiniz daha çok ağlamaya başlarsınız şu sözler geçerken;
eski türk filmlerinde sıkça vurgulanan temadır. filmlerimizde hıçkıra hıçkıra ağlayarak odasına giren kızı yatıştırmak için yanına gitmek isteyen bir yakınına; "bırak ağlasın, açılır" telkini sürekli verilirdi.
ağlamak güzeldir yanaklardan süzülen damlalardan utanılmadığında. ağlamak insan oduğunun farkına varmaktır, biriktirilen tüm duyguların, yaşanılan her anının özgürleştirilmesidir ağlamak ve işte tam da bu nedenle ağlamak güzeldir işte.
yıllar öncesinden bir dosttu az önce, "benim için bir şarkı dinle" diye mesaj atan: ağlamak güzeldir. eyvallah, açtım youtube denen nimeti. baktım bir göksel söylüyor bir de sezen aksu. sevgili aksu'yu oldum olası sevememişimdir ama dostu sevmişimdir hem de çok. onca kalp, can, hayal, kafa ve burun kırıklarına rağmen. göksel'inkini dinlemeye başladım önce, pek bir eğreti geldi kulağıma. bir sahibi var bu şarkının belli dedirten. bir buçuk dakikasından sonra minik serçe'ninkine geçtim. şuanda 8. dinleyişim.
pusu kurmuş göz yaşlarım bana bir yerlerde.
etrafı kolaçan ederken "sakıııııınnn utanmaaaa" diye okşuyor başımı sezencik.
ölmeyi istemek değil ama ağlarken bitap düşmek, sonra da uyumak arzusu var bu şarkıda.
belki de ağlamak en insancıl şeydir, ve insana dair olan her şey güzeldir.