ağlamadan önce son cümle çıkmaz, çıkamaz. zaten insan konuşabilse ağlamaz. *hiijjhh der, etrafındakilere duyurmamak için oldukça da sıkar kendini veee bu garip sesi çıkarır. aslında o da duyulsun istemez ama konuşmaya gücü yetmediğinde boğazında biriken cümleleri içinde tutmaya çalışır. belki konuşabilse herşey daha güzel olacaktır. karşısındaki insan konuşmasını bekler, söylenmesi gereken kelimeleri duymak ister. ama çoğu zaman süzülen bir damla gözyaşı birçok kelimeden daha çok şey anlatır. o yüzden derler ya; ağla, rahatlarsın.
...ama böyle olmuyor işte, hiçbir zaman yaptığımın karşılığını bulamıyorum bir kişi çıkıp evet diyemiyor..'' der, masaya vurur, rakı kadehini fondip yapar, gözleri dolar elleri titrerken bi' sigara yakar ve her şey kararır.