Devran çağlar bu şarkıyı en iyi yorumlayan şarkıcıdır kanımca. Bülent Abla ve Zeki Paşa'mız da mükemmeldir; ama Devran Çağlar resmen sesini şarkının çevresinde tur attırıyor. "Sevdam" derken sesini öyle bir titretiyor ki... Bazı anlar vardır ki; o şeyi üreten, ortaya koyan insanlar bile o çıtayı geçemez. Öyle sözlere ve yoruma sahip bir şarkıdır efem.
"bu dünyada bir muhabbet kalandır
ağlama sevdam, ağlama sevdam, ağlama..."
mübarek gecelerinizi, mundar edebilme kapasitesi olan şarkıdır. bugün iş çıkışında, iş yerinden bir arkadaşımla tavla müsabakası organize etme fikri belirdi ve bunu yaparken biraz da kendisinden feyz alabileceğim bir adam olması, bu fikre sarılmak için gayet mantıklıydı. tavlamızı oynadık, çaylarımızı yudumladık ve geçmiş yıllarda bırakmış olmasına karşın sigara tellendirdik karşılıklı.
son otobüsü ve tahminlerimce kıl payı kaçırmıştım. galata köprüsü'ne adımladım ve oradaki türlü-çeşitli restoranın önünden adımlayarak köprünün karşısına geçmek niyetindeydim. o sıra kulağıma çalındı şarkı ve tam olarak "bu dünyada bir muhabbet kalandır; ağlama sevdam, ağlama sevdam, ağlama" diyordu zeki müren. sahi rahmetli babam ne çok severdi zeki müren şarkılarını. seslerden, ışıklardan uzaklaştım adımlayarak eminönü'nden, fatih'e kadar belki de abazanlar gibi yürüdüm(ki ilk değil ve muhtemel son da olmayacak). eve uzak sayılabilecek bir tekelden, ufak çaplı bir rakı şişesine gene ufak çaplı bir servet ödedim. kulağımda hep aynı kısmı yankılanıyordu şarkının. evdeyim şimdi, ahâli uyumuş, bilgisayarımı açtım ve kısık sesle dinliyorum şarkıyı. valide sultan uyanacak ve eskaza şarkıyı duyacak olursa, bu gece sabahı zor edeceğiz demektir.
zeki müren tarafından seslendirilen ve dinleyenin beyninde kalıcı hasarlar yapabilen bir parça. zeki müren öyle bir söylemiş ki 'ağlama sevdam' dedikçe insanın içi gidiyor, içi acıyor, dokunuyor bir yerlere...