Dün yolda giderken, Hastanenin önünden ağlayarak geçen bir adam gördüm.25 yaşlarında bildiğin adamdı ama ağlıyordu.Vay be insanlarin da dertleri var dedim o an,Acaba neden ağlıyordu?Bir erkeğin ağlaması daha zordur diye geçirdim içimden bende ağlamaya başlamışım.Şimdi düşünüyorum da belki bir sevdiği vardı o hastanede.
kardeş payı dizisinde ahmet kural murat cemcir ikilisinin babası karakteri ölünce bir sözü vardı "bir insanın babası hiç ölür mü?" diye.o an tutamadım kendimi başladım ağlamaya.
arkadaşlarım doğum günümü kutlamak için bana güzel bir sürpriz hazırlamışlardı, tabi bundan yıllar önceydi. ona ağlamıştım. ilk defa ailem dışında birileri benim için bir şeyler yapmış, birbirini tanımayan arkadaşlarım birbirine ulaşmış ve güzel bir şekilde organize olmuşlardı. beni acil bir durum var diye bir yere çağırdılar, bende gittim ve kutlamanın ortasında buldum kendimi.
ama ağladığım şey aslında tam olarak bu değil şudur;
aynı gün küçük kardeşim başta olmak üzere evde bana çok güzel bir sürpriz hazırlamışlardı, kardeşim ilk defa kendi harçlıkları ile biriktirdiği parasıyla gidip bana pasta almış, o kadar heyecanlıymış ki anlatamam. normalde her akşam 9-10 gibi uyurdu, o gün ben geleceğim ve sürpriz yapacak diye 12'ye kadar beklemiş. tabi ben arkadaşlarımın kutlamasıyla meşguldüm, telefonumu da böyle özel bir günde rahatsız olmayayım diye sessize almıştım, sessize almadan önce eve geç gelebilirim diye mesaj atmıştım tabi.
ama o gece o kadar uzun sürdü ki eve gidemedim. kardeşim ben gelmeyince ağlayıp uyumuş. kardeşimi ağlayarak gören annem ve babamda dayanamayıp ağlamış. sabaha eve bir gittim, ailecek ağlamaya başladık.
Woody allen bir aralık ayında istanbul'a konser vermeye gelecekti.
Ben de sabah biletix satışı başlar başlamaz bilet alayım diye pusuda bekliyordum. satış acılınca bir de baktım biletler daha satışa çıkmadan iksv üyeleri tarafından tüketilmiş.
Benim iksv üyelik aidatına ayıracak param yoktu. Zaten çalışmaya yeni başlamıştım. Ama konservatuar dönemlerimdeki tecrübelerimden biliyordum ki türkiye'de bu kültür sanat faaliyetlerinde boy gösteren tiplerin %99 sanatın hiçbir alanından çakmaz. Sadece etiket için konserlere giderler. Daha konserin bitmesine onlarca dakika varken saygısızca alelacele kalkarlar otopark kuyruğu telaşıyla.
Oysa ben 6 yaşımda annie hall'u izlediğimden beri hayrandım woody allen'a. Basbayağı adaletsizlikti bu.
Neyse artık nasıl bir ağırıma gittiyse Hiç sevmediğim iş yerimde soğuk ofisimde bilgisayarın başında gözlerim dolmaya başladı.
Kalktım tuvalete gittim.
bir yandan "saçmalama, konsere bilet bulamadım diye ağlanır mı?" diyordum ama faydası olmadı.
Uzun uzun Hıçkıra hıçkıra ağladım.
1 buçuk saatlik yol geldikten sonra evime gitmeme 15 dakika kala minibüsün gelmemesi üzerine sinirden ağlamış olmam. üstelik minibüsteki kadın sevgilimden ayrıldığımı sanıp beni teselli etmişti
annemin yiyeyim diye verdiği kayısı yere düşmüştü nasıl üzülmüştüm nasıl ağlamıştım bana fayda sağlasın diye canım annem kayısı vermişti bense mal gibi düşürmüştüm annem geldi o an aklıma ne bileyim ağladım ama nasıl.
Bugün arkadaşım esse den kendine diye baktığımız fırın eldivenini hediye paketi yaptırıp bana aldığını söyledi şaşırdım utandım kendimi ağlarken buldum.
Sevgilimden ayrılınca kendimi abur cubura vermiştim. Deli gibi yiyodum. Utanmasam waffle dan sonra ekmek isteyip tabağı sıyıracaktım. Sonra her yemek yememde zaten şişmanım daha da kilo alcam diyip ağlardım. Bir yandan gözlerimi silip diğer yandan ağzıma yemek tıkardım.