dogumgunumde lunaparkta agladim....
anasifinda okuldan eve donerken hergun inatla tirmandigim dagin ortasinda....
ilkokulda andimizi okuduktan sonra tum okulun onunde
ortaokulda video odasinda sari zeybegi izledikten sonra...
amma cok aglamisim bende
bostanlı-konak arası sefer yapan vapur. ameliyat olacağım için gerginlikten vapurun açık alan kısmında bi sigara yakıp ağlamaya başlamıştım. ama öyle hönküre hönküre falan değil. sadece (bkz: gözümde bir damla yaşla) Yanıma bi adam yaklaştı neden ağlıyosunuz falan diye sordu. biraz sohbet ettikten sonra adam kendini tanıttı. meğer vapurda herhangi biri intihar girişiminde bulunma potansiyelindeyse onu engellemek için görevliymiş kendisi. benim ağladığımı görünce de intihar falan edicem zannetmiş. sonrasında baya güldük ama bu mevzuya.
2 sene öncesine kadar birisi gelip, "kars akyaka'da ermenistan sınırındaki bir karakolda, terhis gecende duş alırken hüngür hüngür ağlayacaksın." dese, günlerce dalga geçerdim.
bornova'da outlet center'da mavi jeans soyunma kabininde aynada kendi halime bakıp ağlamıştım.
insan kendi haline bakıp bakıp bu kadar nasıl ağlayabiliyor diye düşündüğümü hatırlıyorum o kabinde.
yol kenarında bir duvar dibine çöküp ağlamıştım. yoldan geçen bir kadını durdurup beni dinle diye de diretmistim. bundan daha ilginci olmadı hayatımda.
ik direktörü, departman direktörü ve departman yöneticilerimin olduğu toplantı odasında. Evet kovulmuştum amk. Ama tazminat kağıdına imza atarken feci sırıttım. Tam bir karmaşaydı
otobüste yol boyunca, beni teselli eden insanlari, yer verenleri unutmamak gerek.
yatağımın alti.Evet kimse duymasın diyeydi.Okulda ki depo.Çünkü gizli yerimdi.